Yeniden merhaba ,
Ben kafamı
kurcalayan kimi soruların cevabını Marty Ross un webinarlarında buldum.
Bu hastalığın
tedavisinde maalesef hastaya çok fazla görev düşüyor. Özellikle bizim ülkemizde
durum böyle. O nedenle hem eğiten, hem fikir veren yol gösterici kaynaklar çok
fazla değerli.
Webinarlarda kimi
zaman aynı ya da benzeri soruların gelmesi nedeniyle aynı bilgiler tekrar
ediliyor ama bu aslında epey iyi bir
şey. Bilgi iyice pekişmiş oluyor.
İngilizce bilenler
elbette ki videonun kendisini izlesin derim. Her ne kadar anladıklarımı
anlatmaya çalışsam da satır aralarında ıskaladıklarım olabilir. İngilizce
bilmeyenler için de elimden geldiğince aktarmaya çalıştım.
20.09.2017 tarihli webinarı CBD oil, MCAS, POTS, Stem Cell terapi, Morgellons, BVT, MTHFR gen mutasyonu, Bartonella, Babesia, biofilm kırıcılar, küf toksinleri, mayalar vb hakkında çeşitli bilgiler içeriyor.
İyi seyirler..👇
20.09.2017 tarihli webinarı CBD oil, MCAS, POTS, Stem Cell terapi, Morgellons, BVT, MTHFR gen mutasyonu, Bartonella, Babesia, biofilm kırıcılar, küf toksinleri, mayalar vb hakkında çeşitli bilgiler içeriyor.
İyi seyirler..👇
https://www.youtube.com/watch?v=xIgNSoyQpjM
📌 Soru: Brenda 👉 Doktorum Lyme
ve Bartonella için CBD yağı/kapsülleri önerdi. Ayrıca semptomlarımı hafifletmem
için medikal marihunayı dikkate almamı söyledi. Siz lyme / bart tedavisinde
bunlardan herhangi bir başarı sağladınız mı?
Dr. ROSS :
Marihuna bitkisinin aslında iki temel
bileşeni var. Biri tomurcuk, çiçekli kısım; diğeri de yaprak kısmı. Tomurcuk
kısmı (bud) THC denen kimyasal
maddeyi içerir. Yeşil yapraklar ve kök ise CBD
adı verilen kimyasal bakımından zengin. CBD yağı aldığınızda az miktarda da
olsa THC içerir. CBD yi aynı zamanda kenevir (hemp) bitkisinden de
alabilirsiniz. Ancak hemp ten alınan CBD marihunadan alınan CBD gibi güçlü ve
etkili değildir. Buna dikkat etmek lazım. Hemp ten elde edilen CBD online
olarak satılır. Ancak medikal marihuna dan elde edilen CBD yi bu şekilde izin
verilen bir şehir dışına çıkartamazsınız. Yasalar buna izin vermez. Medikal
marihunadan elde edilen CBD veya THC nin her ikisi de aktif kimyasallardır. Pek
çok lyme semptomu için fayda sağlayabilir. Bulantı, iştahsızlık, yorgunluk, acı
yönetimi, uyku gibi. Sadece bilişsel
işlevi, düşünmeyi , idrakı bir derece bozabilir.
Ernie Murakami Kanada da lyme tedavisi yapan bir doktordu ve lyme tedvisi için
lisansını kaybetti ancak hala pek çok naturopatic çalışmalar yürütüyor. Bazı
laboratuar çalışmalarında lyme bakterisinin CBD ile ölebileceğini söylemiştir.
Ancak Bartonella için benzeri bir çalışmaya rastlamadım. Açıkçası ben CBD nin
kimi yararları olsa da bakterileri öldürmek için tek başına yeterli olacağını
düşünmüyorum. Ancak semptomları hafifletmesi için kullanılabilir.
📌 07:26 Soru: Colleen 👉 Lyme ve POTS arasında
bir ilişki var mı? Özellikle otururken ve kalkerken kalp hızının artması gibi POTS
un semptomlarını iyileştirmek için ne yapılabilir?
Nedeni Lyme veya co-enfeksiyonu, kan
paraziti, Babesia olabilir.
Vagal siniri kafatasının arkasına gelir.
Kranial sinir de denir. Vagal sinir anti-adrenal kimyasallar salarlar ve
adrenalini dengelerler. Dolayısıyla kalbimizin çalışmasını, kan basıncımızı ve
hatta bağırsaklarımızın çalışmasını düzenler. Lyme ve babesia bazen vagus
sinirini enfekte eder ve çalışmasını bozar. POTS yaşıyorsanız önce Lyme ı
tedavi etmeniz ve ardından da Babesia bulunup bulunmadığına bakmanız gerekiyor.
Babesia testleri çok iyi sonuç veren testler değildir ve 15-20 çeşidi olmasına
rağmen zaten en fazla 2 tanesi laboratuarda araştırılır. O nedenle Babesia olup
olmadığına semptomlara bakarak karar vermek daha iyidir. Babesia semptomları
gece terlemeleri, sırılsıklam olmalar, adrenalin dalgalanmaları nedeni ile
panik atak yaşanması, kalp atışları nedeniyle kimi zaman bayılma nöbetlerine
yaklaşma, zaman zaman hava açlığı yaşanması, deja vu türü deneyimler yaşaması.
O halde POTS ile mücadelede ilk önce doğru enfeksiyonlar tespit edilerek doğru
tedavi başlanmalı. İkinci olarak kan hacmini yükseltmek için kan basıncını
yükseltmek gerekiyor. Bunun en bilinen yolu suya tuz ekleyip içmektir. Vücuda
tuz girdiğinde içerisindeki sodyum suyu çeker bu da kan hacmini/yoğunluğunu
genişletir, arttırır. 1 çaykaşığından - 1 yemek kaşığına kadar ölçülerde tuz
kullanılarak hazırlanan suyu gün boyu tüketmelerini öneririm. Böylece ayağa
kalktığınızda başınıza doğru daha çok kan gidecektir. İkinci yapılabilecek şey
adrenal bezleri desteklemektir. Çünkü adrenaller böbreklerinize daha çok sodyum
tutmasını söyleyen kimyasallar salgılar . Bu tür kimyasallara mineral
corticoids denir. O nedenle POTS tespit ettiğimde adrenal destek sağlarım ve kullanmayı
tercih ettiğim takviye de bitkisel olup ASHWAGANDHA
dır. Kullandığınız markaya göre tableti 400-500 mg dır. Sabah 2 tablet. Saat 1
– 2 civarı da 2 tablet şeklinde kullanımını öneriyor . Bu sizin
adrenallerinizin daha iyi çalışmasını sağlayacaktır. Onlar böbreklerinize kan
hacminizi genişletmek için daha fazla sodyum tutmasını söyleyecektir. Tuz ve
ashwagandha iki doğal metottur. Ayrıca yapılabilecek bir diğer şey, sıkıştırma
çoraplarıdır. Ayaklarınızdaki kan damarlarını sıkarsınız. Böylece fazla kan
ayaklarınıza gitmez ve vücudunuzun üst kısmında kalır. Bunların hepsi doğal
yaklaşımlardır. Klasik tıbba göre kullanılabilecek ilaçlardan biri Florinef
tir. Kortisol içerir ve mineral corticoids içerir.Ashwagandha nın yaptığını
yapar. Yapabileceğimiz diğer bir şey meditrin adı verilen ilaçtır. Kan
basıncını yükseltir. Bazen beta blocker kullanabilirsiniz. Atenonol ve Toporol
gibi. Bazen de Zoloft gibi antidepresan ilaçların faydası olabilir. Efexor un
da zaman zaman faydası olabilir. O nedenle bir kardiyoloğa görünmeniz ve
çeşitli testlere tabi tutulmanız iyi olabilir.
📌13:53 Soru: Kit 👉 4 yıl önce Lyme
ve Bartonella için 5 ay tedavi oldum ve iyileştim. Ancak şu an bazı şeylerin
tekrar ettiğini görüyorum - kemik, sinir, eklem ağrısı, ayak tabanında acı ve
kalça acısı gibi. 2. Defa tedavi olmalı mıyım?
Dr. ROSS:
Bazı durumlar relapse (nüksetme) gibi görülse bile relapse
olmayabilir. Uzun süre antibiyotik kullanımı sonrası
bağırsaklarınızda çok fazla maya
gelişir. Bu mayalar da çok fazla sitokin
üretir ve yaşadığımız pek çok semptom bu sitokin oluşumları nedeni ile ortaya
çıkar. Mayalar glia
toxin adı verilen bir toksin salar ve
bu sinir toksinidir. Bu da bazı
nörolojik semptomlara neden olur. Bu şekilde bir maya gelişimi aynen Lyme ve
Bartonellanın yaptığı nörolojik semptomlara sebep olur. Bunların maya olduğunu
düşünüyorum. Artan şeker aşermeleri, bağırsak gazı, vajinal kaşınma, aknelerde
artış, sivilcelerde artış, yutkunma zorluğu gibi. Relapse a (nüksetmeye)
müdahale etmeden önce maya semptomlarını dikkate alın ve mayayı tedavi edin.
Eğer relapse yaşadığınızı düşünüyorsanız
bundan emin olun. Bunun için önce maya
sorununuz olmadığını doğrulayın. Relapse durumunda lyme testi yaptırmaya
gelirsek aslında bu çok da iyi bir fikir değil. Böyle bir testimiz yok aslında.
Aynısı Bartonella için de geçerli. Bu nedenle semptomlarınızın size ne
söylediğine bakmanız gerekiyor. 1 ay kadar süre ile kendinize mayalar için
tedavi uygularsanız ve semptomlarınız iyiye giderse o zaman sizde maya vardır
diyebiliriz. Buna inanın ki %80 olan
durum budur.
Bitkisel lyme tedavisine gelirsek Nutramedix
ürünü olan Bandarol
(Otoba Bark Extract) ve Samento (Cat’s Claw) en başarılılarından
biridir. Bu ikisinin birlikte petri kabı deneyleri yapılmıştır. İkisi bir
kullanıldığında astronomik miktarda mikrop ölür dolayısıyla ikisi birlikte
çalışır. Biyofilmleri de yok etmekte başarılıdır. O nedenle ben de lyme
tedavisinde kullanırım %85-90 başarı oranı vardır. Bartonella tedavisinde
başarılı bulduğum bitkiler ise Sida Acuta ve Houttynia. Bu iki bitki %70-75
oranında başarılıdır. Lyme ı öldürmek için temel basamakları şu makaleden
inceleyebilirsiniz:
1)İyi uyku 2)İyi beslenme ; paleo diyeti 3) Sitokinlerin
azaltılması (Curcumin) 4)Stresin azaltılması (Adaptojenler -
Ashwaganda) 5)
Hormonlar 6)Multivitamin 7) Mayaları
tedavi et.
Lyme ile mücadele etmek için
mikropları öldürmekten daha fazlasını yapmalısın. İmmun sistemini
güçlendirmelisin.
Eğer bu bir lyme nüksetmesi ise
kurtulmak için kronik lyme da olduğu gibi 2-3-4 yıllık bir tedavi gerekmez. 4-6 aylık bir tedavi ile üstesinden
gelinir.
📌 23:12 Soru: Vicki 👉 Lyme tarafından
sebep olunan MS im olabilir mi? Veya sadece MS i taklit eden lyme mı? MS in
bütün semptomları var, testler negatif geldi.
Dr. ROSS:
Multiple sclerosis nörolojik bir kavramdır. Bu nedenle
teşhisi koyarken nörolojik bulgulara, MRI ya ve bazen BOS a bakarız. Beyin
lezyonları veya omurilik lezyonları varsa MS deniyor. Ancak bunların yanında lyme testiniz pozitifse MS
e sebep olan lyme dır. Ya da şöyle de diyebiliriz hastalığınız MS değil lyme
dır. Sizin durumunuzda nörolojik bulgularınız var ancak MRI da oluşan
yapılar mevcut değil. Bu durumda MS denilmez. O nedenle sizde muhtemelen lyme ve
beraberinde Bartonella var. Eğer
herhangi birinin çok fazla nörolojik semptomu varsa güçsüzlük, uyuşukluk gibi Bartonella yı
düşünmeniz lazım. Bu nedenle MS, Parkinson’s, ALS gibi hastalıklarda
sıklıkla Bartonella mevcuttur. Bartonella
semptomlarının başında ayak tabanlarında acı, çok fazla anksiyete ve
depresyon, huzursuz bacak, mesane irritasyonu gelir. Bartonella mesane
çeperinde çok fazla enflamasyona sebep olur ve bu inflamasyon nedeniyle tuvalet
yaparken yanma, sık sık tuvalete çıkma gibi semptomlara sebep olur. Bartonella pek çok nörolojik hassasiyet de
verir; ışığa duyarlılık, dokunmaya duyarlılık, sese duyarlılık, bazen nöbet
benzeri sallanmaya sebep veren semptomlara neden olur. Hastalarımda çok sık
karşılaştığım Bartonella semptomlarından birisi de uğultu hissi ya da iç
titreşim - titreme fakat sadece kendilerinin hissettiği başkasının göremediği.
Bazen Bartonella çok fazla karın bölgesi ağrısına sebep olur.
📌27:54 Soru: Rita 👉 Hastalarınızdan
herhangi biri cat’s claw kullanımı sonrası kalp atışlarında artış gibi bir şey
hissetti mi bunu merak ediyorum?
Dr. ROSS:
Böyle bir şey duymadım ancak herhangi
bir kişiye bu tür bir yan etki yapmaması yapmayacağı anlamı taşımaz.
📌29:43 Soru: Jenny 👉 Bir lyme
hastası ile karşılaştım ve yıllarca lyme tedavisi görmüş. İyileşmenin mümkün
olmadığını söyledi. Bu beni çok üzdü ve mutsuz yaptı. Sizin tedavi ve remisyon
konusundaki görüşlerinizi merak ediyorum.
Dr. ROSS:
Bu konuda bir makalem var. http://www.treatlyme.net/treat-lyme-book/getting-healthy-will-i-when-how-do-i/
Lyme dan iyileşmek için ortalama süreç 2 yıldır. Bazıları 6 ayda iyileşirken bazıları 3-4 yılda iyileşir.
Tedavi ile hastaların %90 ınının iyi olduğunu gördüm. Bununla ilgili yeterli
çalışma olmadığı için çok da bilemiyoruz. Bazı insanlar %50 iyileşir, bazıları
%70 iyileşir. Yapılan bir çalışmaya göre tedavinin ilk üç ay insanların %30 u
olumlu gelişme gösterirken, altı ayı %60 ı 9 ayında %90 ı olumlu gelişme
gösterir. Bartonella için ort 4-6 ay tedavi gerekir. Eğer kullanılan antibiyotikler yeterince işe yaramazsa antibiyotik
rejiminin değiştirilmesi gerekir. Bartonellanın %95 oranında
iyileştirilebileceğini düşünüyorum. Babesia nın iyileşme süresi ise yaklaşık
4-5 aydır. Babesia dan kurtulmak da %95 mümkündür. Eğer 1 yıl veya
daha uzun süre lyme bakterisi taşıyorsanız tedavi ile her mikroptan kurtulunabileceğini
düşünmüyorum. Yapılabilecek en iyi şey bağışıklık sistemini
bakteriler ile mücadele edebilecek seviyede tutmaktır. Gelecekte nüksetmeler
yaşayabilirsiniz. Nüksetme yaşadığınızda tedaviye geri dönmeniz gerekir. 4-6
ayda üstesinden gelebilirsiniz. Tedavi olduysan ve iyi hissediyorsan bakterinin
geri gelmesini nasıl önlersin? Bu konuda da bir makalem var:
🔎 İlgili makaleler:
📌 36:59 Soru: Emily 👉 Tamamen
tesadüfi olarak nikotinin benim lyme semptomlarımı ve MCAS (Mast Cell
Activation Syndrome) semptomlarımı önemli derecede azalttığını fark ettim. Araştırdıktan
sonra bunun bir antiparazitik olduğunu öğrendim. Bunun hakkında ne düşünürsünüz
ve nikotin kullanmadan nasıl bir tedavi önerirsiniz?
Dr. ROSS:
Böyle bir şey duymadığım ya da farkına
varmadığım için nasıl açıklayabileceğimi bilmiyorum. Bazen webinarlarda ben de
yeni bilmediğim şeyler öğreniyorum. Benim Başarılı Lyme Tedavileri yazıma
bakmanızı öneririm.
MCAS (Mast Cell Activation Syndrome - Mast Hücresi Aktivasyonu
Sendromu) hakkında henüz bir makale yazmadım. Mast
hücreleri özellikle alerjiniz olduğu durumlarda aktive olur ve mast hücrelerinin
içinde histamin denen
kimyasallar vardır. O nedenle alerjimiz olduğunda antihistamin alırız ve
antihistamin mast hücreleri tarafından salınan histaminleri bloke eder. Dolayısıyla
mast hücreniz arttığında histamin salınımına bağlı olarak alerjiniz de artar.
Yeni bilimsel çalışmalar kronik enfeksiyonların
mast cell oluşumunu faaliyete geçirdiğini göstermektedir ve dolaysıyla bu da
çok fazla histamin salınımına sebep olur. Bu durumda lyme hastalığında mast
hücre aktivasyonu görülürse bunu sakinleştirmek gerekmektedir. Bitkisel tedavi
düşünüldüğünde bu anlamda quercetin
faydalıdır. Günde 2 veya 3 defa 250 mg veya 500 mg quercetin hapı alınabilir. Diğer
faydalı olabilecek şey luteolin.
100 mg günde 2 defa. Eğer bunlar yeterli gelmezse reçeteli ilaç kullanmanız iyi
olabilir. Kötü astım ve alerjisi olanlara kullandığımız Singulair, Benadryl, Zyrtec, Claritin gibi antihistaminik ilaçlar
kullanabilirsiniz veya diğer bir grup olarak h2 asid bloke edici gruptan Zantac kullanılabilir.
Ayrıca MCAS mevcutsa bağırsaklarda maya gelişmediğinden emin
olun. Çünkü mayalar da buna benzer sendroma sebep olabilir.
📌 40:42 Soru: Gary 👉 Biofilm kırıcı olarak Serrapeptidaz ve lumbrokinazı
karşılaştırabilir misiniz ve protokolünüze hangi noktada bunları dahil
ediyorsunuz?
Dr. ROSS:
Serropeptaz ve lumbrokinaz
biofilm kırmaya yardımcı olan enzimlerdir. Ben lumbrokinazı
daha güçlü buluyorum. Onunla daha başarılı sonuçlar alıyorum. Lumbrokinaz
toprak solucanlarının derisinden salgılanan bir enzimdir. Bu çılgın bir
hastalık. Beklemediğimiz şeyler faydalı olabiliyor.
Biofilmlere gelince, onlarla ne zaman
başa çıkmalıyız? Bu konuda aydınlatmam gereken bir şey var. Antibiyotikler aynı zamanda biofilmler üzerine de etkilidir. Biofilmler
hakkında yanlış bir izlenim olduğunu düşünüyorum. Benim meslektaşlarım arasında
bu konuda bir çelişki var. Sanki antibiyotik kullanılırken aynı zamanda biofilm
kırıcı da kullanmak gerekiyor gibi algılanıyor. Bu her zaman böyle değildir.
Eva Sapi tarafından yapılan Petri kabı çalışmalarında – Eva Sapi ve biofilmler
yazarak bulabilirsiniz – lyme ın cyst formunu tedavi etmekte kullanılan Tinidazol denilen antibiyotik biofilmlerin
%95 ini kırmaktadır. Diğer taraftan Doksisiklin
biofilmlerin %50-60 ını kırar. Yani her
antibiyotik belli oranda biofilmi kırar. Belki tamamını kırmaz ama belki
zaten de tamamını kırmanıza gerek yoktur.
Ben biofilmleri protokolüme 6-9 ay tedaviye rağmen yeterli gelişmeyi
sağlayamaz isem ekliyorum. O zaman antibiyotikler ile biofilm
kırıcıları birlikte kullandırıyorum.
Eva Sapinin yaptığı petri kabı
çalışmaları Samento
ve Banderol
ün iyi bir biofilm kırıcı olduğunu
göstermiştir ve %100 biofilmleri kırar. Bundan daha iyi çalışan bir şey yok.
Biofilm kırıcı enzimler hakkında yapılmış yeterli çalışma yoktur. Antibiyotik
rejimlerime biofilmleri kırmak istediğimde ana antibiyotiklerimin yanına Tinidazol veya samento-banderol eklerim. Lumbrakinazı günde 2 defa 20 mg olacak şekilde
ekleyebilirsiniz. Lumbrakinazı kesinlikle aç karna su ile almalısınız. Eğer
yiyeceklerle bir alırsanız bunları parçalamakla uğraşacaktır ve biofilmleriniz
tarafından absorbe edilemez.
📌 44:55 Soru: Bonnie 👉 Bende Babesia var.
Günde 2 defa Malarone, günde 1 defa zithromax ve günde 2 defa 17 damlaya kadar Cryptolepsis
kullanıyorum. Crypto ile müthiş bir beyin basıncım varÖzellikle sol tarafta. Bu
herx mi yan etki mi?
Dr. ROSS:
Muhtemelen yan etkidir.
Malarone Babesia tedavisinde kullanılan
güzel bir antibiyotiktir. Çoğunlukla Zithromax veya cryptolepsise gerek olmadan
tedavi için tek başına yeterlidir ve % 80-85 seviyesinde sorunu çözer. Zithromax
da ona yardımcı olur. Cryptolepsis babesia tedavisinde tek başına %70-75
başarılıdır. Belki sadece Malarone
ile birlikte Zithromax babesiadan
kurtulmanız için yeterli olacaktır.
📌 46:39 Soru: Margaret 👉 Dişteki kanalları ve implantları çıkartmak ne kadar
önemlidir?
Dr. ROSS:
Diş kanalları veya implantları ile
ilgili asıl problem kavitasyon denen şeyin oluşmasıdır. Buralara lyme bakterisi
saklanır ve antibiyotikler çok iyi penatre etmez. Sıklıkla ben her şeyi yapıp
bir şeylerin işe yaramadığını görmedikçe kanalları düzelttirme veya implantları çıkartma
gibi bir işlem yapmam.
📌 47:52 Soru: Sharlene 👉 Kasımda Bostonda yeniden bir toplantı ile ilgili ILADS
dan bir e-mail aldım. Başlıklardan bir
tanesi Lyme da Morgellons olacak. Bu toplumda büyük bir problem mi yoksa küçük
mü?
Dr. ROSS:
Morgellons kimi insanlarda olan ciltle ilgili bir durum. Ciltte
yıkılmalar oluyor ve siyah beyaz lifler oluşuyor. Morgellons a ne sebep olduğu
aslında tam olarak bilinmiyor. Ciltte yaşayan bir mikrop mu bunu yapıyor
bilmiyor. Ancak Morgellons sorunu olan insanların %90 ında Lyme hastalığı
olduğunu biliyoruz. Ayrıca Morgellons olan insanların %10 unda AIDS/HIV
problemi olduğunu biliyoruz. Bu problemlerin olmasının sebebi lyme immun
sistemi baskılıyor. Böylece mantarlar bakteriler gibi mikroplar için bizim cildimizde
yaşamak kolay bir hal alıyor. Lyme tedavisini veya HIV tedavisini tamamladıktan
sonra bunu tedavi etmek daha doğrudur.
📌 50:09 Soru: Debbieh 👉 Stem Cell terapisi hakkında ne düşünüyorsun?
Dr. ROSS:
Herkeste kök hücre bulunur ve bu diğer dokulara
veya hücrelere dönüşür. Stem cell kıkırdak olabilen bir hücredir yeni hücrelere
dönüşür. Bunları dokulardan extracte edebilirsiniz. Bunları yağdan
alabilirsiniz veya trombositlerden extract edebilirsiniz. Bir diz kapağı
yaralanmasında stem cell tedavisi fayda sağlayabilir, doku yeniler ancak lyme
daki etkisini bilmiyorum meslektaşlarım faydalı olduğunu söylüyor ancak henüz
bir şey söylemek için erken. Lymedaki etkisi immun sistemi güçlendirmek
şeklinde olabilir. İmmun sistemi harekete geçirmek için stem cell iyi bir yol
olabilir Ancak bundan sonra da tedavi için bir şeyler yapmanız gerekir. Çok
emin değilim. Moda bir tedavi de olabilir. Bir ara da LDI moda idi.
📌 55:09 Soru: Barr 👉 1,5mg LDN kullandım ve 2 gün içinde çok ciddi bir
şekilde depresyon yaşadım. Bu yaygın bir durum mudur? Çözümü nedir;
teşekkürler.
Dr. ROSS:
LDN (low dose naltraxone) narkotik bir
ilaçtır. Aşırı ilaç kullananlara yardım amaçlı kullanılır. Aynı zamanda immun
sistemin düzgün işlemesini sağlamak için
de kullanılır. Bizim vücudumuzun narkotik sisteminde ise Endorfin
denilen acılarımızla baş etmemiz
gerektiğinde devreye giren fakat aynı zamanda immun sistemi de düzenleyen
yapılar vardır. Eğer naltraxone bağlayarak endorfin reseptörlerini bloke
ederseniz beyin bu durumdan hoşlanmaz ve vücutta endorfin üreten hücrelerin
daha çok endorfin üretmesine neden olur. Böylece endorfin seviyeleriniz çok
yükselir. Naltraxone da bu reseptörlerin etkisini azalttığında reseptörler
naltraxon ile harmanlanır böylece otoimmün hastalık denen hastalıkları düzene
sokabilir. MS, fibromiyalji, Crohn’s
hastalığı ve bazı tiroit hastalıkları gibi. Lyme a % 10-15 yardımcı olabilir ama lyme otoimmün
bir hastalık olmadığı için her zaman da çok etkili olmayabilir. Low dose
denmesinin sebebi 50 mg olarak üretilirler ve biz bunu 1,5 mg seviyelerinde
kullanırız. Bu kadar düşük kullanılmasının nedeni eğer yüksek oranlarda
kullanırsak bu reseptörlere bağlı kalmayı sürdürecek hiçbir zaman tükenmeyecek.
Böylece vücut tarafından üretilen tüm bu ekstra endorfin blokajın üstesinden
gelmeye çalışacak ve biz de bu reseptörlere tutunmasını isteyeceğiz. LDN
kullanımının temel yan etkisi insomnia dır. Bazı web sitelerde gece alırsanız
daha iyi çalışır şeklinde önerilere rastlayabilirsiniz. Bu konuda hem fikir
değilim. Ben hastalarıma sabah
almalarını öneririm. Kendi hastalarımdan low dose naltraxone kullandırdığım ve
depresyona giren çok nadirdir. Bu bir yan etkidir. O nedenle bunun üzerinden
gelmenin tek çözümü maalesef yan etkiye yol açan ldn yi kesmektir.
📌 58:56 Soru: CJ 👉 Magnezyum ve çinko seviyelerim kanda çok yüksekken hücre
içi (intracellular) miktarları çok düşük. Bunun nedeni ne olabilir?
Dr. ROSS:
Kronik yorgunluk, fibromiyalji, kronik
lyme gibi hastalıklarınız olduğunda bu hastalıkların bir sonucu olarak
metabolizma ve hücrelerin işlemesi karmaşıklaşır. Hücreler düzgün çalıştığında
maddeleri hücrenin içine almak için değişik transfer kanalları ve besin
taşıyan transfer proteinleri vardır. Fakat eğer hücre hastaysa veya çok
düşük enerjisi varsa bazen bu besinleri
taşıma mekanizması iyi çalışmaz. Bu transfer işleminin daha iyi çalışması
için ben iki şey yaparım : 1.) Yeterli tiroit miktarınız olduğundan emin olun
. Metabolik hızınızı tiroit kurar. 2.) Mitokondrinizi
onarın. Mitokondriler hücrelerimizin enerji fabrikalarıdır. Ben bunun için NT Factor kullanırım. Mitokondriyi çevreleyen yağlardan oluşur.
Ayrıca Coenzyme
q10 kullanmayı severim. Ayrıca glutatyonu artırmak için NAC (n-acetylcystein) veya glutatyon
kullanmayı severim. Kırmızı et tüketmeyenlere bunları tohum yağı ile almasını
öneririm. Bu arada Maloron, Mepron gibi
babesia ilaçları kullanıyorsanız Coenzyme q10 almayın. Onların çalışmasını
engelleyecektir. Besinleri almak da çok önemlidir. O nedenle besin
maddelerini bazen IV formülasyonu şeklinde vermek gerekebilir. Myers Cocktails
infusion denen IV ile vermenin avantajı
şudur ki IV uygulanırken sıvı yüksek konsantasyondan düşük konsantrasyona
difüzyon yolu ile geçer ve aradaki transfer sistemine-araçlarına ihtiyacı
olmaz.
📌 01:05:15 Soru: VAL 👉 Kocamın 23&Me den gelecek test sonuçlarını
bekliyorum. Kronik lyme hastaları için faydalı olması ve DNA sonuçlarını
yorumlaması adına genetik mutasyon hakkında bilgi verir misiniz?
Dr. ROSS:
Lyme hastaları için önemli olan başlıca
şey MTHFR (Methylene Tetrahydrofolate reductase) gen mutasyonudur. Pek çok
sayıda MTHFR geni vardır fakat bunlardan iki tanesinin mutasyonu önemlidir. Bunlar
C677T geni ve A1298C genidir.Bu
iki gen Methylene Tetrahydrofolate reductase denen enzimin doğru formunun ve doğru
üretiminin yapılmasını programlar. Dolayısıyla bu sizin Methylene Tetrahydrofolate reductase enziminin doğru formüle edilmiş haline
sahip olup olmadığınızın genetik bir krokisidir. Bu enzim beslenme ile
aldığınız inaktif formdaki folatın aktive edilmesinden ve 5MTHF ye (5 Methyl
Tetrahydrofolate ) çevrilmesinden sorumludur. MTHFR
enziminde bir bozukluk , defect olduğunda besinlerle alınan folatın aktif forma çevrimi yeterli miktarda
sağlanamaz. Ancak detoksun kimyasal işlemler sürecindeki ilk basamak folatın
aktivasyonudur. Bu işlemler zincirinin son ürünü de GLUTATYON dur. Glutatyon
karaciğerin toksinleri dışarı atmak için kullandığı, insanların ana detoks
kimyasalıdır. Bu süreç arasındaki küçük kimi basamaklar da detoks kimyasalları
üretir. Bu gen mutasyonunun neden olduğu bozukluğu düzeltmenin yolu aktive
edilmiş 5MTHF takviyesi ve metil B12 almaktır. Thorne firmasının Methy
Guard adlı bir ürünü aktif folat (5- methyltetrahydrofolat) ve Methylated b12 içerir.
Başlangıçta ilk 7 gün günde 1 tablet ile başlanır. Eğer MTHFR nin düzelmesine
bağlı olarak herhangi bir alevlenme yaşamazsan bir sonraki 7 gün boyunca günde 1
defa 2 tablete çıkılır. Bu da yeterli gelmezse günde 1 defa 3 hapa çıkarım.
Ancak şunu unutmayın detoks işleminizde bir blokaj olduğunda, blokajı ortadan
kaldıracak ve detoksu işler hale getirecek supplementi verdiğinizde barikatın
arkasında uzun bir süredir bekleyen bütün toksinler hücum edip akmaya başlar.
Bu da sitokin oluşumunu tetikler. Sitokinler de lyme benzeri semptomlara neden
olur. Böylece detoks yapmaya başladıkça kendinizi kötü hissedersiniz. O nedenle
Methy Guard kullanırken yavaşça ilerlemelisiniz.
Her bir gen için bir kısım anneden bir
kısım da babadan gelen iki kısım bulunur.Bazı kimselerde sadece bir kısım
bozuktur bazılarında ise her ikisi de bozuktur. En büyük MTHFR gen mutasyonu
yaşayanlar hem C677T geninin hem de A1298C geninin hem anneden hem babadan
gelen her iki kısımının da bozuk olduğu durumdur. Böyle her 4 kısmında bozuk
olduğu durumlara sahip insanlar tedaviden fayda sağlamaya meyillidir. Bunlardan
sadece birinde bozukluk olanlar her zaman olmasa bile bazen düzeltme şansı
vardır. MTHFR gen mutasyonu olan insanlar her türlü supplemente ve kimyasala
duyarlı olmaya meyilli insanlardır.
Diğer bir konu pazarda çok fazla çöp
supplement var. O nedenle benim hastalarıma kullandığım ve önerdiğim kaliteli
supplementleri web sitemde bulabilirsiniz.
📌 01:12:52 Soru: LISA 👉 SİBO veya Geçirgen Bağırsak rahatsızlıklarım varken antibiyotik
tedavisine başlamak akıllıca mı? Önce bu mu düzeltilmeli?
Dr. ROSS:
Bu tamamen senin en temel sıkıntılarının
ne olduğuna bağlı. Ben tedavimin ilk başında bağırsağınızdaki fazla maya nedeni
ile geçirgen bağırsak probleminin oluşup oluşmadığına bakarım; buna zaman
harcarım. Eğer mevcutsa sıklıkla antibiyotiğe başlamadan önce bağırsaklardaki
fazla mayayı tedavi ederim. SIBO nun ise bugünlerde abartıldığını düşünüyorum. Testler
ile SIBO yu pozitif bulmuş olsanız da bunun da bağırsaklardaki çok fazla maya
gelişiminden kaynaklandığını düşünüyorum. Ben tedavilerimde öncelikle leaky gut
ve ardından SİBO tedavisi ile ilerliyorum.
📌 01:15:36 Soru: MELODY 👉 BVT (Apiterapi) deniyorum ve bu konu hakkında ne
düşündüğünüzü merak ediyorum.
Dr. ROSS:
Arı sokması ile ilgili olarak onun bazı
insanlara yardımcı olabileceğini ancak herkese hitap eden bir tedavi olacağını düşünmüyorum.
Semptomları rahatlatma anlamında faydalı olurken lyme mikrobunu öldüreceğini
çok düşünmüyorum.%10-15 fayda sağlayabilir.
📌 01:16:44 Soru: SUSAN 👉 Ben 69 yaşındayım ve benim endokrin sistemim çökmüş
durumda son 1 yıldır biogenetik hormonlar kullanıyorum ancak herhangi bir
başarı sağlayamadım ve yazdan beri bıraktım. Çok fazla antibiyotik
kullanıyormuşum gibi hissettim. Son kan testlerim çok fazla östrojen(143)
gösterdi. Tiroitler, adrenaller, t3,t4,testosterone,progesteron şaşmış durumda.
37 yaşından bu yana periyotlarım düzensiz.
Dr. ROSS:
Tam olarak neyi sorduğunu anlayamadım
kısaca cevap vermek gerekirse Lyme hastalığında çok fazla sitokin oluşumu
nedeniyle endokrin sistemi bozukluğu yaşamak mümkündür. Sitokinler, tüm hormonal
sistemi düzenleyen hipofiz bezi denen kısımdan gelen sinyallerin düzgün sinyal
alımını bozar. Çok fazla sitokin anormal hormon seviyelerine sebep olur. Sende
de durum böyle.
📌 01:18:26 Soru: Christine 👉 Real Time Lab da Aflotoxin,
Trichothecine ve gliotoxin için pozitif test sonucu aldım. Bunlar için ne tür
bir detoks yöntemi önerirsiniz?
Dr. ROSS:
Real Time laboratuarları Teksasta
bulunan idrarda çok fazla küf toksini olup olmadığını test eden bir
laboratuvardır. Bu Richie Shoemaker adlı bir hekimin çalışması ve teorisine
dayanır. Yıllar önce Richie Shoemaker ın geliştirdiği teoriye göre insanların %25 i gıdalarla, solunum yoluyla
aldığı küf toksinlerini parçalayıp vücudundan atamıyor.%75 inde ise immun
sistem küf toksinlerini görüyor ve uzaklaştırılması için uğraşıyor. Karaciğere
gönderiyor ve orada karaciğer onları yağda çözünür toksinden suda çözünür
toksin formuna dönüştürüyor. Oradan bağırsak sistemine taşınarak dışkı ile
atılıyor. Böylece sorun oluşturmuyorlar. Ancak genetik olarak diğer %25 lik
kısımda isek bunları düzgün bir şekilde uzaklaştıramıyoruz yani karaciğere
giden toksinler yağda çözünür formda bağırsaklara geri gidiyor ve yeniden
absorbe ediliyor. Küf toksinleri aşırı sitokin oluşumunu uyarıyor. Yani tıpkı
lyme da olduğu gibi yine sitokinler.
Binder kullanmak gerekiyor. Bentonite clay,
aktif karbon veya reçeteli bir binder
olan Kolastramin
kullanılabilir. Ben bazen Apple or Citrus Pectin (Elma pektini) de kullanırım.
Küf toksinleri ve toksin bağlayıcılar
hakkında daha fazla bilgi için
📌 01:23:07 Soru: Barbara 👉 Otoimmün hastalığı olan insanlar herbal (bitkisel)
ilaçlar kullanabilir mi?
Dr. ROSS:
Evet kullanabilir ve ben de kendi
hastalarımda kullanırım. Antibiyotikler gibi onlar da lyme bakterisini
öldürürken kötüleşebilirsiniz. Yani herx yaşayabilirsiniz. Ancak kullandığınız
herbal ilaç otoimmün hastalığınızı tetikliyorsa dikkatli olmayı ve gerekiyorsa
kesmeyi de aklınızda bulundurun. Ancak ben genellikle bir hasta bir şey
kullanıp kötüleşiyorsa onu kullanmak konusunda iki defa düşünürüm. Deneyip
görmelisin.
📌 01:23:59 Soru: Kesey Dougherty 👉 Bartonella ve Lyme için
Cipro ve Rifampisin kullanılarak pulse tedavi oluyorum 4 gün kullanıyor/4 gün
bırakıyorum. Hafta sonları düşük dozda Tinidazol alıyorum ve günlük
Azitromisin.Son birkaç haftadır gaz problemlerim oluyor testlerde maya çıkmadı.
Doktorum greyfurt çekirdeği extractı alabileceğimi söyledi. Sorum şu; bu kadar
şey fazla olur mu?
Dr. ROSS:
Çalışma arkadaşlarımın Bartonella için
neden antibiyotiği pulse olarak kullandığını anlamıyorum. Bu konuda hem fikir
değilim. Çünkü Bartonella her 24 saatte bir ürer, çoğalır. Yani 4 gün kullanıp
4 gün kullanmadığınızda kullanmadığınız süreçte üreyecektir. Aynı zamanda
kullanmış olduğun antibiyotik rejimini de doğru ve Bartonella için yeterli bulmadım.
Bartonella tedavisine yardımcı olabilir ama tamamen çözmez.Pulse antibiyotik
tedavisinin Lyme ile mücadelede uygun olabileceği konusunda hem fikirim çünkü
lyme bakterisi her 4 haftada bir her 8 ayda bir çoğalır.Ama ben hiçbir zaman Bartonella
ve babesia için pulse tedavi uygulamam.
Mayaya gelirsek grapefruit seed extract yardımcı olabilir ancak bir yere kadar. Herbal tedavi
uygulamak istiyorsan içerisinde grapefruit seed extract olan kaprilik asit,
biberiye yağı, kekik yağı, biraz sarımsak da içeren bir kombine bitkisel toz
daha iyi olabilir ya da nistatin gibi daha güçlü reçeteli bir ilaç tercih
edebilirsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Kuralları:
-Lütfen reklam ve tanıtım içeren yorumlar yapmayınız.
-Küfür ve hakaret içeren yorumlar yapmayınız.
-Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.