Sağlığını Korumayı Öğren: Haziran 2019

22 Haziran 2019 Cumartesi

SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ SİNİR : VAGUS SİNİRİ

Yeniden merhaba,

Sağlığımız, iyi işleyen ve uyum sağlayabilen bir sinir sistemine bağlıdır. Sinir sistemini etkileyen en önemli sinir ise VAGUS SİNİRİ dir. Vagus siniri psikolojik ve fiziksel sağlığın anahtarlarından biri. Bugün pek çok kişinin muzdarip olduğu anksiyete, depresyon, migren, sırt ağrısı ve daha pek çok sağlık sorunu vagus sinirinin iyi işlememesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle vagus sinirinin ne olduğunu, nasıl bizi etkilediğini öğrenmemiz ve bu sinirin şifalandırıcı gücünü keşfetmemiz lazım. Vagus siniri sosyal ilişkilerimizde de rol oynadığı için otizmde de bu sinirin uyarılması rahatlatıcı ve faydalı bulunmaktadır.

14 Haziran 2019 Cuma

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU


Lyme hastalarında yaygın bir şikayet sık idrar yolu enfeksiyonudur. Bu gönderimde genel olarak idrar yolu enfeksiyonundan bahsedeceğim. İdrar yolu enfeksiyonu ile ilgili detaylı bir kaynak için https://www.hindawi.com/journals/ab/2014/543974/ inceleyebilirsiniz.

İdrar yolu enfeksiyonu nedir?
İdrar yolu enfeksiyonu, böbrek, mesane, idrar yolunda oluşan idrar yollarının herhangi bir noktasında ortaya çıkabilen enfeksiyonlardır.

Eğer kadınsanız, idrar yolu enfeksiyonu yaşama riskiniz yüksek. Bazı uzmanlar yaşam boyunca bu enfeksiyonu yaşama riskinin %50 olduğunu belirtirken, pek çok kadın bazen yıllar boyunca tekrar tekrar enfeksiyon yaşıyor. Erkeklerde ise her 10 erkekten 1 tanesi yaşam süresi boyunca idrar yolu enfeksiyonu yaşamaktadır.

11 Haziran 2019 Salı

HOMOSİSTEİNİ ETKİN BİR ŞEKİLDE DÜŞÜRMENİN 16 GÜÇLÜ YOLU

Merhabalar,

Böyle 16 yolla homosisteini düşürebilmek gibi keşke insanları tanımanın ve anlamanın da 16 yolunu bilebiliyor olsaydık. Bunu biliyor olsaydık sağlığımız da daha iyi olurdu. Fizyolojimizin iç dengesinin yerinde olması da fiziki sağlık kadar önemli değil mi? 


Bir yazıda “Bir insanı tanımak istiyorsanız onun ne okuduğuna bakın” diyordu. “Ne seyrettiğine bakın, duvarlarına ne astığına, raflarına ne koyduğuna, nasıl konuştuğuna ve sizi nasıl dinlediğine bakın. Yapmanız gereken tek şey bakmaktır. Bunlar size onun ruhunun nerede olduğu ve neyle beslendiği konusunda her şeyi bildirir...” diyordu. Haksız da sayılmaz. 

Ben bir madde daha ilave etmek isterdim sanırım: Sizinle uyumu bozulduğunda nasıl davrandığına da bakın. Çünkü uyumsuzluk da uyuma dahil. İnsanlar ilişkilerinde birbirlerini kimi zaman bulur, kimi zaman kaybeder. Tarafların birbirlerinden uzaklaştığı dönemler yaşanması kaçınılmaz. Bir ilişkiyi devam ettiren ve anlamlı kılansa tarafların birbirini hiç kaybetmemesi değil, birbirini bulma istek ve çabasının devam etmesidir.
Çünkü yalnızlığın karşıtı birliktelik değil, yakınlıktır. Hislerimizdir bizi çok uzaktan birbirimize bağlayan. 

Neyse gelelim bugünkü gönderimin  konusuna : HOMOSİSTEİN

2 Haziran 2019 Pazar

KRONİK OTOİMMÜN HASTALIKLARDA BESLENME




Çok çeşitli diyetler duyuyoruz. AİP diyeti, Paleo diyeti, Eliminasyon diyeti, GAPS diyeti, düşük FODMAP diyeti, WAHLS diyeti, Ketojenik Diyet, Taş Devri Diyeti, Histamin Diyeti, Candida Diyeti ,Anti-Enflamatuar Diyet, Alkali Diyet.. Otizmde GAPS diyetinin, epilepside ketojenik diyetin, SİBO da FODMAP diyetinin, MS de Wahls diyetinin, pek çok otoimmün hastalıkta Eliminasyon diyetinin etkisiyle iyileşme sağlayan, semptomlarını kontrol altına almayı başarabilmiş nice insan var. Görüldüğü gibi hastalıkların iyileşmesinde pek çok farklı beslenme protokolleri mevcut.

Malumunuz beslenme bir bütündür, kişiye özeldir. Mucize bir gıda veya mucize bir ilaç yoktur. Hastalıklar sadece kişiye özel doğru gıdalarla beslenerek, vücuda doğru maddeleri doğru şekilde  vererek iyileşebilirler. Anti Enflamatuar diyet romatizmada fayda sağlarken SİBO su olan bir kişi uyguladığında semptomları alevlenebilir. Ya da normalde çok sağlıklı olan kimi sebzeler hipertiroid hastaları için uygun olmayabilir. Yine çok sağlıklı fermente sebzeler histamin intoleransı olanlar için aşırı rahatsızlık verici olabilir.

Yani yiyeceğin sağlıklı olması kadar sizin hastalığınıza özgün ve uygun olması da çok önemlidir. Bu kadar çok diyet çeşitliliği nedeniyle biliyorum pek çok insanın kafası karışık. O nedenle kronik otoimmün bir hastalığı olanlara yol gösterebilecek temel noktalara değineceğim bir gönderi hazırlamaya karar verdim. Çünkü sağlığımızı geri kazanmak ya da sağlığımızı korumak beslenmeden geçiyor

Sizlere ilk önerim sürdürülebilir bir beslenme düzeni oluşturmayı hedeflemeniz. Bunu başarabilirseniz beslenme sorun olmaktan çıkıp keyif olmaya başlayacak ve bu ilham tüm hücrelerinize işleyecek.

Buraya bıraktığım bilgiler sizin daha derin araştırmanız için küçük küçük çakıl taşları gibi düşünün. Tercihlerinizi işlenmemiş, doğadan gelen, yediğinize değecek kadar zengin, renkli ve çeşitli yiyeceklerden yana kullanmak hem boş kalorilere yer bırakmaz ve hem de hücrelerinize yük olmaz.