LYME VE HERPES VİRÜSÜ

Lyme ve viral enfeksiyonlar ilişkisinden ŞU postta biraz bahsetmiştim.

Bugün Lyme Türkiye facebook grubunda paylaşılan bir yazı lyme ile herpes virüsü arasındaki ilişkiyi epey detaylı anlatmış.

Metnin orijinalini BURADAN okuyabilirsiniz.

Çevisini ise elimden geldiğince bu gönderide aktarmaya çalışacağım.👇

LYME HASTALIĞI, HERPES VİRÜS BAĞLANTISI

Yazan Marcus Ettinger | Ekim 9, 2017 

Co-enfeksiyonla birlikte veya co-enfeksiyonsuz mevcut olan Lyme hastalığının belirtileri üzerine benim  teorim

Arka plan (Geçmiş Deneyimler):

Lyme hastalığının semptomlarının aslında Lyme bakterileri, Borrelia burgdorferi adı verilen bir bakteri türü, tarafından üretilmediğini, ancak bir veya daha fazla herpes virüsünün periferik ve merkezi sinir sistemi içinde aktivasyonuyla üretildiğini ileri sürüyorum. Bu aktivasyon öncelikle kalp, akciğer ve sindirim sistemini kontrol etmeye yardımcı olan vagus sinirini etkiler. Herpes virüsü herhangi bir yeri kayırmaz ve herhangi bir siniri ve tüm beyni etkileyebilir.

Herpesviridae,  HHV1-6, yaygın olarak bilinen 6 varyantı olan geniş bir DNA virüsü familyasıdır. Herpesviridae,  HHV1-6, yaygın olarak bilinen 6 varyantı olan geniş bir DNA virüsü familyasıdır. Özellikle aşırı yüklenmiş bir bağışıklık sistemi olan insanlarda (Lyme ve co-enfeksiyonlar ...nedeniyle) akut veya ömür boyu büyük acılar çektirme eğilimiolan bu virüs ailesi , ortalama bir kişi ve lyme eğitimi olan ve olmayan çoğu doktor tarafından tamamen hafife alınır.

Bağışıklık sistemimizin % 75'i bağırsağımızdadır ve yeni hastalarımızın % 75'i bağırsakları ile ilgili sorunlarla gelmektedir. Bu bana bir doktor olarak ne anlatıyor ve bunu okuyabiliyor musun?

Aşağıda, herpes virüs enfeksiyonunun etkilerini okuduktan sonra fark edeceğiniz gibi, Lyme ile enfekte olmuş bir kişinin yaşayabileceği kesin semptomlar olmasa da aradaki çakışmayı göreceksiniz. Lyme bağışıklık sistemine yük bindirir ve  bir Lyme hastasına verilen  antibiyotikler vücudumuzdaki bir savaşa karşı toplam kabiliyetimizin% 75'ine katkıda bulunan  bağırsak florasını (mikrobiom) değiştirerek bağışıklık sistemini daha fazla stres altına sokar.  Bu senaryo, bir veya daha fazla herpes virüsünün eline geçer yeniden etkinleştirir ve hastanın sinir sistemini yok etmeye başlar ve böylece çeşitli korkunç semptomlar ve hastalıklar ve rahatsızlıklar ortaya çıkmasına öncülük eder.

Bilginize : antibiyotiklerin daha önceden nörolojik hastalığı olan insanlarda nörotoksisiteye neden olduğu bilinmektedir. Herpes nörolojik sistemi etkileyen, sinir tabanlı bir virüstür. Hepimiz olmasa da, çoğumuz bir ya da daha fazla herpes virüsüne maruz kalmıştır. Kişinin farkında olmayabileceği bir reaktivasyon (aşağıdaki HHV1-6'ya bakınız) yaşayan kişilerde, antibiyotik kullanımı, yeniden aktive olmuş virüsü daha da kötüleştirebilir veya aslında virüsün yeniden aktif hale gelmesini başlatabilir. Bu, hem lyme lı olanlar için hem de  duyarlı antibiyotik kullanıcıları için kaybet-kaybet senaryosudur.

Herpes Virüs Ailesi: (Herpes virüsü, herhangi bir zamanda reaktive olma yeteneğine sahiptir).

HHV-1 [Herpes simplex virus-1] Ağız ve / veya genital herpes (çoğunlukla orofasyal)

HHV-2 [Herpes simplex virus-2] Ağız ve / veya genital herpes (baskın olarak genital)

HSV, viral ensefalitin (beyindeki iltihaplanma) en yaygın nedenidir. Beyini enfekte ederken, virüs temporal lobu (hafıza) tercih eder. HSV-2, tekrarlayan viral menenjit tiplerinden biri olan Mollaret menenjitinin en sık nedenidir (semptomlar / referans link) *.

* Mollaret's, kulağa yıllar boyunca gördüğüm Lyme hastalarının çoğu gibi geliyor. Mollaret menenjiti, tekrarlayan ateş atakları, sert boyun (meningismus), kas ağrıları ve haftalarca ya da aylarca belirti vermeyen şiddetli baş ağrısı ile karakterize nadir bir viral menenjit türüdür. Etkilenen bireylerin yaklaşık yarısı nöbetler, çift görme, anormal refleksler, kraniyal sinirin bir miktar felci (parezi), halüsinasyonlar veya koma gibi sinir sisteminde gelip giden uzun süreli anormallikler yaşayabilir.

HSV-1, Alzheimer hastalığının olası bir nedeni olarak ileri sürülmüştür. Belirli bir gen varyasyonunun (APOE-4 taşıyıcıları) varlığında, HSV-1, kronik sinirsel enflamasyon üretebilir. Bu çoğunlukla 60 yaşın üzerindeki kişilerde olur, ancak her yaştan duyarlı olanları etkileyebilir.

HHV-3 [Varicella zoster virus (VZV)] Su çiçeği (genellikle çocuklar) ve zona (genellikle yetişkinler)

VZV akciğerlerde çoğalır ve çok çeşitli semptomlara neden olur. Birincil enfeksiyon (su çiçeği) sonrasında, virüs kraniyal sinir gangliyonları (boynun üstünde sinirler), dorsal kök gangliyonları (omurganın dışındaki duyusal sinir uçları - termal, mekanik) ve otonomik gangliyonlar (neredeyse her şeyi kontrol eden) de dahil olmak üzere sinirlerde uyur.  Hastanın su çiçeği hastalığından iyileşmesinden yıllar sonra VZV, nörolojik koşullara neden olmak için tekrar aktifleşebilir.

HHV-4 [Epstein-Barr virüsü (EBV)]

En tanıdık olarak  bulaşıcı mononükleozün (glandüler ateş) nedeni olarak bilinir. Hodgkin lenfoma, Burkitt lenfoma, gastrik kanser, nazofaringeal karsinom gibi belirli kanser türleriyle ve (HIV) ile ilişkili durumlar ile de ilişkilidir. EBV enfeksiyonunun, özellikle dermatomiyozit, sistemik lupus eritematoz (SLE), romatoid artrit (RA), Sjögren sendromu ve MS (multiple sclerosis) gibi bazı otoimmün hastalık riskiyle ilişkili olduğuna dair kanıtlar vardır. Yılda yaklaşık 200.000 kanser vakasının EBV'ye atfedilebileceği düşünülmektedir.

HHV-5 [Sitomegalovirüs (CMV)] Enfeksiyöz mononükleoz.

40 yaşına kadar tüm yetişkinlerin yarısından fazlası CMV ile enfekte olmuştur. CMV bir kişinin bedeninde olduğunda, ömür boyu orada kalır ve yeniden etkinleşebilir. Bir kişi aynı zamanda virüsün farklı bir suşuyla (değişik) tekrar enfekte olabilir.

HHV-6 [Roseolovirus] Altıncı hastalık (roseola infantum).

Diğer herpes virüsleri gibi, HHV-6 da ömür boyu sürecek bir latans oluşturur ve daha sonra yaşamında yeniden aktif hale gelebilir. Bu yeniden aktifleşme birçok klinik belirtiyle ilişkilendirilmiştir. Yeniden aktifleşme, beyin, akciğerler, kalp, böbrek ve gastrointestinal yol da dahil olmak üzere vücudun her yerinde ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda, beyin dokusunda HHV-6 reaktivasyonu bilişsel işlev bozukluğuna, kalıcı sakatlığa ve ölüme neden olabilir.

HHV-6'nın, multipl skleroz, mesial temporal lob epilepsisi (epilepsinin en sık görülen formu) ve kronik yorgunluk sendromu (CFS) gibi kronik nörolojik durumlu hastalar grubunda rol oynayabileceğini gösteren çalışmaların sayısı giderek artmaktadır.

Ampirik Veri ve Klinik Çalışma:

50'nin üzerinde doğrulanabilir Lyme hastasını tedavi ettikten sonra bir takım sonuçlara vardım.

1. Tanınızla  ASLA anlaşmaya gitmeyin.
2. Tanınızı ASLA sahiplenmeyin "Benim MS im bugün kendini hissettiriyor "gibi. Talep ederseniz, sahibisiniz.
3. Doğuştan, doğal olan, Allah vergisi, vücudu yaratan akıl, eğer bir şans verilirse, vücudu iyileştirebilecek aynı güçtür.
4. Uzun vadeli antibiyotikler çözdüklerinden daha fazla sorun yaratır - onlar çözüm değildirler.
5. Epigenetik faktörler (uyku, diyet [gerekirse takviye dahil], egzersiz, düşünce / duygu / algılamalar ve sinir sistemi engelleri) tedaviden önce hepsinin çözümlenmiş olması gerekir (ilaçlar, ilave maddeler, şifalı bitkiler ...) çünkü bu bir tedavinin tam potansiyelinin gerçekleşmesi gerekir.
6. Sadece hastaların elektrolitlerini (sodyum, klorür, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve fosfor) dengelemek ve mikrobiyomlarını ayarlamak bu hastalar için 1000 dolarlık ilaç ve ezoterik şifalı bitkilerden daha olumlu bir etki yapar. Maliyet de 200 doların altındadır.
7. Herpes virüsü ve APOE genotipleri için laboratuar testleri, aktif olan ve geçmişte maruz kalınan çoklu herpes virüsünü kesin olarak belirledi. Bir çoğu, beyin tutulumu (sinirsel Lyme, Alzheimer ve kalp hastalığı) için yatkın bir faktör olan APOE-4 için de pozitif olarak test edildi .
8. Doğal bir anti-herpetik protokolün  yanı sıra GI restorasyon protokolü takip eden hastalar, başlangıçta sundukları semptomların % 75-80'inden az olmamak üzere azalttı. (öznel olarak - rutin sözlü sorgulamaya dayanılarak)
9. Antibiyotik kullanımında kalanlar protokollerden herhangi birinden faydalanamadılar.
10. Biyofilm protokolü, biyofilm oluşturan bakterilere sahip kişilere büyük yardım sağladı.
11. Düşük dozda naltrekson (LDN) bazılarında fayda sağladı, ancak diğerlerinde yarar sağlamadı.
12. CBD oil bazılarına fayda sağladı, ancak bazılarına yaramadı.
13. Egzersiz herkese fayda sağlamıştır.
14. Chiropractic (kayropraktik tedavi) herkese fayda sağladı.
15. Düşünceler bir hastalığın gelişimi ya da sağlığın yaratılması gibi şeylerde etkilidir. İnançlarınızı değiştirebilirseniz gerçekleriniz değişir.
16. Sürekli bir çözüm (uzun ömürlü), hastanın yeni sağlık durumuna onu her ne getirdi ise ondan asla vazgeçmesini gerektirir. Aslında yaşlandıkça daha fazla gayretli olmaya ihtiyaç duyulacaktır.

Sonuç:

Kalbimde ve kafamda, Lyme bakterisinin öcü olduğuna inanmıyorum. Lyme bakterilerinin gizli herpes virüsünü çimlendirip yeniden canlandıran tohum olduğuna inanıyorum. Bu yeniden etkinleştirme (reaktivasyon), bence, belirtilerin hepsinin değilse de pek çoğunun nedeni. Lyme'in "büyük taklitçi" lakabı var. Aslında değil. Lyme topluluğundaki çoğu mikrop, Lyme a sahnenin arkasında, kirli bir iş için başkasının kredisini verir. Antibakteriyel ve antiprotozoal ajanlar karışımı ekleyin ve böylece sinir sistemi sorunları için mükemmel bir hücum kurarsınız.

Uygun testler ve uygun bir protokol uygulandığında, hasta usulca kırılgan saman evlerinden güçlü ahşap evlerine ve nihayet geçirimsiz tuğla evlerine taşınabilir. Bu, zaman, sabır ve epigenetik faktörler anlaşıldığında ve özenle uygulandığında, vücudun kendi kabiliyetini en iyi şekilde iyileştirmesi konusunda değişmez bir inanç gerektirir.

İnançlarınızı değiştirirseniz gerçeğinizi değiştirebilirsiniz. İşte burada iki güçlü ve aydınlatıcı 5 dakikalık video var. Birincisi, hücresel biyolog ve epigenetikçi, Bruce Lipton ,PhD tarafından "Programlanabilir Zihin"

İkinci kısa video olan "Müteşekkir Bir Gün" bizi izlerken araçlarımızda durduruyor, nazik bir müzikle sinir sistemimizi sakinleştiriyor ve Benedikt keşişinin sesi, David Steindl-Rast bize etrafıma bakmamızı ve hayatımızdaki günlük hediyeleri fark etmemizi hatırlatıyor. Şükran ve minnettarlık kavramı.

Hayatın temel unsurları (hidrojen, oksijen, azot ve karbon). Bu birleşimler bize saman evini verir - zayıf ve çürük ama bir ev gibi görünüyor. Mineralleri uygun bir oranda (sodyum, magnezyum, potasyum, kalsiyum, fosfor ...) ekleyin ve şimdi ahşap eviniz var - daha güçlü ama yine de savunmasız, içeride ve dışarıda. Şimdi,  gıdalar ve/veya supplementler (eser mineraller, gut florasını (mikrobiyomu) desteklemek için prebiyotikler [lif] , temiz su, egzersiz, enzimler, polifenoller) ekleyin ve içeride ve dışarıda artık güçlü bir tuğla eviniz olur. Tuğla ev halkı, hasta olduğunda ve / veya nadiren hasta olduğunda daha az semptomla birlikte hızlıca iyi olur. Tuğla ev insanları saman ev veya ahşap ev insanları gibi bedensel problemler geliştirmez. Bu kavramı akılda bulundurmak çok basit gelebilir ancak işe yarıyor ve bir cesedi etkileyebilecek her koşulda çalışıyor.

"Kişinin semptomlarının veya durumunun ciddiyeti, çözümün karmaşıklığını gerektirmiyor"  "Baş etmek için zor koşullar yok, sadece zor insanlar var " Dr. Ettinger

Ben ileri seviyede bir iyimserim! Neredeyse 29 yıldır hastaları tedavi etmek bana 10, 15 ve 20+ yıldır birçok hastamı izlemem için lüks ve ayrıcalık sağladı. İnanılmaz olumlu dönüşüme ve düşüşe tanık oldum. Onlara sağlık ve canlılık kazanma hayallerini gerçekleştirmeleri için insanlara yıllarca koçluk yaptım. Hiç bir sihirli hap ya da çabuk düzeltici yoktu. Yine de küçük bir büyü vardı. Eylem ve kişisel sorumlulukla kombine edilmiş  iyi olmaya dair  güçlü bir inanç ve arzu şeklindedir.

Dr. Marcus Ettinger, DC

Not: Sahip olduğum, şimdiye kadar sahip olduğum ve sahip olacağım her şey  için minnettarım. Çalışma alanım bana sadece bir yaşam değil, aynı zamanda dostluk, eğitim ve amaç da sağladı. Hayatımı yaratmam için bana yardım ettiğiniz için hepinize teşekkür ederim, umarım ihtiyaç duyduğunuzda  size yardımcı olabilirim. Gelecekteki e-postalar için görüşlerinizi, yorumlarınızı veya önerilerinizi bekliyorum.