Sağlığını Korumayı Öğren: LYME BAŞARI ÖYKÜSÜ-1

9 Şubat 2018 Cuma

LYME BAŞARI ÖYKÜSÜ-1



Yukarıdaki videoda MS ve lyme teşhisleri arasında gidip gelen Beth Schultz un hikayesinin ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Özellikle MS teşhisi almış ve Lyme pozitif analiz sonucuna da sahip olanlar için ilham verici olacaktır. İngilizce bilmeyenler için genel hatlarıyla hikayeyi anlatmaya çalışayım:


Beth Schultz beslenme uzmanı ve sertifikalı gluten uzmanı.13 yıl önce MS teşhisi almış. Bu teşhisi almadan 4 ay önce Central Oregon adı verilen bir gölde iken geyik sivri sineği tarafından ısırılmış ve ertesi günde kolunda bull’s-eye rash (öküz gözü-eritema migrans) oluşmuş. Lyme hastalığını biliyormuş fakat sadece kene tarafından ısırılma yolu ile bulaştığını düşündüğü için ve Oregon da lyme hastalığı olmadığı için lyme ı elemiş. Zaten ısırıldıktan sonra da hatırladığı kadarıyla bir hastalık, rahatsızlık yaşamamış. Bu olaydan 4 ay sonra birden kısmi görme kaybı, baş ağrısı, migren yaşıyor. Bunu yaşamasının ardından göz doktoruna gidiyor. Göz doktoru bunun optik nevrit olduğunu ve optik nevritin de MS kaynaklı olduğunu söylüyor. Tabi o dönem MS ve göz ilişkisini bilmiyor MS ona o an için tekerlekli sandalyeyi çağrıştırıyor. Görememesine rağmen evine gönderiliyor. Hemen sonrasında nöroloji dr una gidiyor. MRI çekiliyor beyinde lezyon görünmüyor. Ancak göz sinirinde bir lezyon görünüyor. İki ay sonrasında görme yetisi geri geliyor fakat birkaç gün sonra diğer gözünde görme kaybı yaşıyor. Tekrar nöroloğa gidiyor ve yeniden MRI çekiliyor. Bu sefer beyninde, omuriliğinde ve diğer göz sinirinde lezyonlar tespit ediliyor. Pek çok kan testi yapılıyor ve BOS isteniyor. BOS sonucuna göre nörolog MS teşhisi koyuyor. Yapılan kan testlerinde Lyme + olduğu da görülüyor. Bunun üzerine ikinci bir lyme testi yapılıyor o da pozitif geliyor fakat dr u Oregon’da lyme yok diyerek lyme olasılığını eliyor. Hatta bir üçüncü test yapılıyor. O da pozitif geliyor ama konulan tanı MS. Bunun üzerine aile hekimi Beth i arıyor ve üç defa pozitif alınan bir durumda sen lyme sındır diyor. Ardından nöroloğunu arayarak ne şekilde bir tedavi uygulayacağını söylüyor. Böylece 28 gün doksisilin alıyor. Akabinde Beth in arayışları, doktor ziyaretleri ve kan testleri devam ediyor. Her seferinde pozitifi yakalıyor. Nörologlar lyme a inanmıyor. Dr lar hep farklı şehirlerde onlara ulaşmak için km lerce yol gidiyor, otele yerleşiyor. Konusunda uzman dr lar tarafından internetten ve fazla araştırma yapmaktan uzaklaşması tavsiye edilmiş  O dönem (yani 13 yıl kadar önce) lyme grubu da yokmuş ve MS Destek gruplarına üyeymiş ve onlara lyme hakkında sorduğunda sıklıkla susturuluyormuş, gruptan dışlanıyormuş. Sonunda yine gruptan tanıştığı East Coast da yaşayan MS teşhisi almış bir bey ile tanışıyor, görüşüyor ve onun sayesinde lyme konusunda bilgisini arttırıyor ve lyme konusunda uzman bir dr buluyor. East Coast a gidip bir nöroloğa görünüyor. Nörolog senin lyme olduğun apaçık ortada ve lyme MS e neden olmuş diyor. 90 gün damardan antibiyotik tedavisi görmesini uygun buluyor. Ama tabi bu durumda sürekli East Coast a gidip gelmesi gerekecek. Beth kendi şehrindeki nörolog ile iletişime geçiyor ve bu nörolog lyme tedavisini bilmediğini ancak East Coast taki doktorunun uygun gördüğü tedaviyi uygulayabileceğini söylüyor. Tabi gidip gelmek çok meşakkatli ve de masraflı olduğu için Beth buna çok seviniyor. Reçetesini de alıp geliyor. Ancak Beth Oregon daki bu dr unu ziyaret ettiğinde işler biraz şekil değiştiriyor ve onu ısrarla MS ilaçlarını kullandırmak istiyor. MS e ikna etmeye çalışıyor. Beth bunu kabul etmiyor ve diğer doktorun tedavi protokolünü içeren evrakı fakslayıp fakslamadığını soruyor. Faksı almasına rağmen nöroloji dr u bu tedaviyi tanımıyor ve tartışıyorlar ve dr un ofisinden çıkartılıyor; bir daha da gelmesine müsaade edilmiyor. Böylelikle elinde artık geçerli bir reçete yok yazabilecek kimse de yok.
Aslında bir pratisyen hemşire olan ilk yardım doktoru bu süreçte onu tek dinleyen, anlayan, yardım etmeye çalışan insan. 4-5 aylık İV Antibiyotik konusunda ona yardımcı olabileceğini söylüyor. Bu süreçte Oregon’da başka bir dr buluyor. Lyme tedavisi yapmış, Beth in bir arkadaşını bir yılı aşkın süre antibiyotik tedavisi ile iyileştirmiş bir dr. Hemen randevu alıp bütün testlerini de toparlayıp ona gidiyor. Ancak testleri inceleyen bu dr Beth e %100 MS olduğunu söylüyor.Ve 3 farklı mental bozukluk olduğunu. Buradan da eli boş dönen Beth normalde 90 gün olan ve bir karışıklık sonucu 100 gün reçete edilen damardan antibiyotiğini alıyor. Ah işte bu dönemde çok daha fazla hastalanıyor. İş arkadaşı da aynı dönemde 4 aylığına seyahate çıktığı için tüm işler ona kalıyor. Home office çalıştığı için yeri geldiğinde yatarak idare etmeye çalışıyor , kendi kendine antibiyotikleri enjekte ediyor ve yanına bir yardımcı tutuyor. Fakat yardımcı kız da bunları soyuyor, akşamları para aşırıyor. Sonradan fark ediyorlar. Damardan Rocephin kullanırken yavaş olmak çok önemli. Bir süre sonra hızlı enjekte etmeye başlıyor ve Rocephin e karşı alerji geliştiriyor. Alerji ilaçları kullanıyor. Bu 100 günün sonunda oldukça iyi. Hayatını bu şekilde idame ettirebileceğini düşünüyor. Ardından evleniyor ve kız bebek sahibi oluyor. Hamilelik sırasında amoksisilin kullanıyor ve çocuğuna aşı yaptırmıyor. Doğum sırasında IV antibiyotik veriliyor ve kordon kanı, plasentada lyme kontrolleri yapılıyor. Hepsi negatif geliyor. Şu an kızı 9 yaşında sağlıklı. Sadece antibiyotik kullanımlarına bağlı olarak bağırsak problemleri oluyor. Bu sebeple glütensiz besleniyor. Kızı 2 aylık olduğunda işe başlıyor ve ardından ayaklarında his kaybı oluyor. Bu durumda kızını emzirmeyi kesiyor. Sonra yeniden nöroloğuna gidip IV antibiyotik alıp alamayacağını soruyor ve dr u onda hiçbir zaman lyme olmadığını söylüyor . Dolayısıyla yeniden Connecticut a uçuyor. Yürüyemediği için değnek kullanıyor. Lyme testi yapılıyor ve negatif geliyor (ilk kez).Böylece co-infection panel i yapılıyor. MS lilerde en sık bulunan chlamydia pneumonia mevcut. Ve üç yıl süre ile antibiotik kombinasyonu uyguluyor.Tabi bu arada kimse probiyotiklerden, diyetten bahsetmiyor. Bu üç yılı da antibiyotik kullanarak geçirdikten sonra günlük kusmaları başlıyor. Antibiyotiği bırakıyor ve günün birinde tekerlekli sandalyeye bağımlı olacağını düşünüyor.Temel semptomları görmenin azalması, ayaklarında his kaybı, aylarca sol kolda uyuşukluk, korkunç baş ağrıları, beyin sisi, okuduğunu anlamamak, bişey öğrenememek

Neredeyse pes etmek üzereyken lyme hastası olan fakat lyme testleri negatif gelen bir arkadaşının kocasının alternatif tedavi yöntemleri araştırdığını duyuyor. Böylece iridology ile tanışıyor. İridology de uzman kişi göz bebeklerini inceleyerek geçmişteki, şimdiki ve gelecekteki sağlık durumun hakkında analiz yapar.Bu bayanı ziyaret ediyorlar ve gerçekten de gözleri inceleyerek kimsenin bilip çıkaramadığı sağlık problemlerini buluyor. Lyme hastalığı görmediğini bakteri ve parazitler gördüğünü söylüyor. 90 dolar ve 3,5 saat evinde muayene sonrasında sindirim sistemini onarmak gerektiğini söylemiş. Böylece 9 aylık vegan diyete geçiyor. Su, maple şurubu, kırmızı biber, limon içeren içecekle 10 günlük Master temizleme işlemi uyguluyor. Yine bu 10 gün boyunca anti-parazit kolonik bitkisel tedavi uyguluyor.Bu on gün boyunca bütün ilaçlar da bırakılıyor. Hamileliği hariç tüm yıllar boyunca Beth vicodin, xanax, valium, antidepresanlar, uyku ilaçları vb ilaçlar alıyor.Bunları bırakıp cannabis oil (cbd) alıyor. On gün boyunca bir şey yemeyerek sıvı orucu yapması sonrası parazitler dışarı geliyor.Bu on gün boyunca o kadına her gün gidiyor ve bu ruhuna da iyi geliyor, Allaha olan inancı pekişiyor.Bunun da iyileşmesinde çok önemli rol oynadığını söylüyor. Duygusal detoks da yaşıyor.Bu uzman bayan tedavinin devam edip etmemesine karar vermek için Beth e 3 soru soruyor. Soru 1:İyi olmak istiyor musun? Soru 2:İyi olacağına inanıyor musun? Soru 3:İyi olmak için yapman gerekenleri istiyor musun? Bu uzman bu üç soruya evet yanıtını vermeyenler ile çalışmaya devam etmiyormuş. Beth vegan ve vejeteryan diyetleri deniyor. Vejeteryanken vegana göre daha iyi hissettiğini , vegan diyette depresive hissettiğinden bahsediyor. 

Bir gün ailesiyle ve annesiyle tatile giderken Facebookuna bakıyor ve Dr Wahls ın 17 dakikalık MS i yenmek üzerine videosunu görüyor. Böylece o zamana kadar hiç duymadığı Paleo diyetini öğreniyor ve derinlemesine araştırmaya başlıyor. Bunun için bir kitap satın alıyor. Diane Sanfilippo tarafından yazılan temel bir paleo diyet kitabı alıyor. Kitapta glütenin, tahılların , baklagillerin, süt ve süt ürünlerinin neden diyetten çıkarılması gerektiği çok basit, sade ve etkili bir şekilde anlatılıyor. Hayat değiştiren bir kitap olduğunu düşünüyor. 

Paleo diyetine başladıktan 4 ay sonra remisyonda; yeniden dağlara tırmanmaya başlıyor, kendini çok iyi hissediyor. O saatten sonra beslenmesine çok dikkat ediyor. Ne zaman gluten yerse lyme ı tetiklediğini görüyor. Lyme ın %100 otoimmün bir hastalık olduğunu düşünüyor.İster antibiyotik, ister bitkiler, ister essensiyal yağlar seçin temel BESLENME olmalıdır.Vücut iyileşmek istiyor. Onu besle ve temizle.Hatta kendi bir tecrübesinden bahsediyor. Sırtında bulunan büyük bir dövme Master Cleaning işlemi sırasında (bu ionik ayak banyolarını, saunayı vb de kapsıyor) zonklamış ve acımış.Bir hafta sonra da etrafında şişlikler oluşmuş. Çünkü vücut toksinlerden nefret eder ve atmak için uğraşır. Göğüs implantları için de aynı şey söz konusu. Vücuduna dışardan koyduğun herhangi bir şey otoimmün bir reaksiyon oluşturabilir. Diş implantları da buna dahil. 

Her neyse Beth bu hastalıktan sonra beslenme konusunda epey bir eğitim alıyor ve bu konuda uzmanlaşıyor. Krizi fırsata çevirme de diyebiliriz sanırım. Şimdi kendisi bir danışanı ile çalıştığında önce sindirimine bakıyor.Çünkü çok güzel çok temiz beslenebilirsiniz ama bu iyi sindirim yaptığınız ve onlardaki besin maddelerini aldığınız anlamına gelmez. Başlangıçta hidroklorik asidinin yetersiz olduğunu ve eğer hidroklorik asit yetersiz olursa magnezyumunu, çinkonu, b vitaminlerini absorbe edemeyeceğini söylüyor.O nedenle alkali su içebilirsiniz ama yemekle beraber alkali su içmeyin diyor.Çünkü mideniz alkali olmamalı. Bir de histamin intoleransı önemli. Histamin intoleransınız varsa sauerkraut veya kombuça tüketmek iyi olmayacaktır.Kemik suyu da iyi bir besin olmasına rağmen bazı insanlar için çok fazla glutamin ve çok fazla histamin içerir.Bu nedenle 12 saat pişirilmiş kemik suyu yerine 2 saat pişirilmiş tavuk daha iyi olabilir. GAPS kitapları da sindirim sistemini iyileştirmek için çok iyi kaynaklardır. Elma sirkesi ve limon suyu midedeki hidroklorik asidi takviye etmek için denebilir. Ama bazı insanlarda hidroklorik asit yok denecek kadar azdır ve hidroklorik asitlerini test etmeleri lazım.(bu kısım çok önemli-hydrocloric acid challange test) Önce her yemekle çok düşük dozlarda 200 mg gibi bir hidroklorik asit takviyesi alıyorsun.İkinci yemeğinde 2 tane alıyorsun.Eğer herhangi bir mide ekşimesi, yanması yoksa bir sonraki yemekte 3 tane alıyorsun.böylece kendin için kaç tane gerektiğini hesaplıyorsun. Beth 17 taneye kadar çıkmış.2 yıl kadar bu şekilde uygulamış. Ama daha sonrasında hidroklorik asitle birlikte çinko alması gerektiğini de keşfetmiş. 
Şu an gluten ve soyadan uzak duruyor.Onları yediğinde yine lyme ı tetikleyeceğini biliyor.

1 yorum:

Yorum Kuralları:
-Lütfen reklam ve tanıtım içeren yorumlar yapmayınız.
-Küfür ve hakaret içeren yorumlar yapmayınız.
-Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.