Her yaşta ortaya çıkabilen bir hastalık olan
iltihaplı eklem romatizması olarak bilinen romatoid artrit, ilerleyen
safhalarda kişinin hayat kalitesini olumsuz etkilerken, çay bardağını tutmak
bile güçleşebilir.
Eklemlerin iç yüzeyini döşeyen bir zar
vardır. Bu zarı oluşturan hücrelere sinovisit
denir. Bu hücreler sinovya sıvısı
denen berrak, saman sarısı renkli sıvıyı salgılar. Bu sıvı sayesinde eklem yüzeylerinin
kayganlığı artar, hareket kolaylığı sağlanır. Sürtünme engellenir. Eklem zarar
görmez. Sinovyal sıvı aynı zamanda kıkırdağı da besler. RA da, vücudun bağışıklık sistemi kendi
hücrelerine karşı savaş açarak hastalığı başlatır. Sinovyal hücreler
iltihaplanır. Toksik maddeler açığa çıkarak eklem kıkırdağına zarar verir.
Hastalık ilerleyerek kemik, bağ dokusu, tendonlar ve diğer organları da
etkileyebilir.
Kronik seyirli sistemik bir hastalık olan
Romatoid artritte, tekrarlayan eklem iltihaplarının yanı sıra eklem kapsülü ve
tendon iltihapları sıklıkla görülür.
ROMATOİD ARTRİT BELİRTİLERİ
- Birden fazla eklem tutulumu vardır.
- Eklem tutulumu simetriktir. Örneğin sol tarafta eklem tutulumu varsa aynı eklem sağ tarafta da tutulur.
- Sıklıkla el ve parmak eklemlerinde görülür.
- Zamanla parmaklarda kuğu boynu ve düğme iliği şeklinde görünüm ve nodüller ortaya çıkar.
- Eklemlerde yapısal bozukluklar nedeniyle hareket zorlaşır.
- Eklemlerde şişlik ve ağrı mevcuttur.
- Ağrı daha çok geceleri ve sabahları olur.
- Sabah kalkınca ağrı ve hareket kısıtlılığına bağlı tutukluk tipiktir.
- Kalça ve belde ağrılar ve sırt ağrıları yaygındır.
- Sıklıkla uyku bozukluğu eşlik eder.
- Eklem harici diğer organlarda da tutulum olabilir. Akciğer iltihabı, kalp zarı iltihbı, göz iltihabı, damar iltihabı ve bacaklarda ülser gibi.
- Ateş, halsizlik, iştahsızlık, yorgunluk gibi genel belirtiler olabilir.
ROMATOİD ARTRİT BULGULARI
- Yapılan testlerde sedimantasyon hızı ve C-reaktif protein yüksek bulunur.
- Kan proteinleri düşmüştür.Kansızlık tespit edilir.
- Kanda RF (Romatoid faktör) tespit edilenlere seropozitif romatoid artrit denir.
- Kanda RF saptanmayan hastalara seronegatif romatoid artrit denir.
- Anti nükleer antikor testi ile bağışıklık sisteminin antikor üretip üretmediği teşhis edilir.
- Çekilen grafilerde:
- sinovyal tabakanın kalınlaşması,
- kıkırdak harabiyeti,
- eklem aralığında daralma,
- eklem çevresi kemik kütlesinde küçülme,
- yumuşak dokuda şişme gözlenir.
ROMATOİD ARTRİT RİSK
FAKTÖRLERİ
- Kadınlarda, erkeklere oranla daha fazla görülür.
- RA her yaşta ortaya çıkabilir, ama en sık 30 ve 60 yaşları arasında olur.
- Ailenizin bir üyesi RA hastasıysa, hastalık riskiniz artar.
- Sigara içmek, genetik yatkınlığınız da varsa, RA gelişim riskini artırır.
- Fazla kilolu ya da obez olan kişilerde, RA gelişme riski daha yüksektir.
- EBV, Rubella, borellia, parvovirüs 19 gibi patojenler riski arttırır
- Diş sağlığınız kötüyse ve diş eti hastalığınız varsa RA riski artar.
Romatoid artritin yaygınlaşma sebepleri :
1-Unlu-şekerli gıdaların tüketilmesi; bu
gıdalar metabolik sendrom yaparak kronik iltihaba zemin hazırlıyor.
2-Omega 3 / omega 6 dengesinin bozulması
sonucu iltihap yapıcı maddelerin artması
3-Bağırsaktaki faydalı bakterilerin azalması;
bağırsak geçirgenliğinin artması. Sindirilemeyen protein parçacıklarının (glüten
, kazein) kana geçmesi
4-Bir çok tahıl ve baklagilde bulunan lektinlerin
bağırsak hücreleri ve lenfositlerini olumsuz etkilemeleri. İyi sindirilemediği
için bağırsak engelini geçerek eklem zarına zarar vermesi
5-İltihap azaltıcı, serbest radikal
temizleyici antioksidanca zengin bitkilerin, sebzelerin daha az tüketilmesi
6-Modern yaşam tarzının sonucu olarak D
vitamininin büyük oranda yetersiz alınması
7-Kronik susuzluk nedeniyle su düzenini
sağlamak üzere histaminin kanı öncelikli olarak beyin, böbrek ve akciğer gibi
hayati organlara göndermesi ve bunun sonucunda eklemlerin susuz kalması;
kanlanamaması.
Tıbbi tedavisinde şikayetlere yönelik
aspirin, ağrı kesiciler, kortizon tedavisi verilir. Ancak bu ilaçların yan
etkileri olarak kilo artışı, tansiyon yükselmesi, kemik erimesi, katarakt
oluşması, şeker yükselmesi görülür. Hastalık ilerledikçe metotreksat,
hidroksiklorokin, siklosporin, sülfasalazin, minosiklin ve pekçok anti-ülser gibi
ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar da karaciğer ve böbrek hasarı, kan hücrelerini
azaltmak ve bağışıklığı verem gibi hastalıklara karşı düşürmek gibi ayrı yan
etkilere sebep olabilir.
ROMATOİD ARTRİT BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIM
Otoimmün hastalıkların gelişmesinde en büyük
etkenlerden biri, serbest radikal artışına bağlı oksidatif strestir. Oksidatif
stres arttığında, hücrenin bir komponenti hasara uğruyor ve işlev göremez hale
geliyor. Bağışıklık sistemi de bu hasarlı hücre veya hücre komponentine karşı
antikor üreterek, bu hasarlı hücre veya komponentini ortadan kaldırmaya
çalışıyor. İşte hepsi bu. Otoimmün hastalıkların tedavisinde oksidatif stresin
giderilmesi, mitokondriyal disfonksiyon ve kronik enflamasyonun tedavisi ile
büyük yarar sağlayabilir.
ANTİ-ENFLAMATUAR
DİYET
Tüm otoimmün hastalıklarda olduğu gibi önce
beslenmeyi düzeltmek gerekiyor. Hücre seviyesindeki bozulmaları ancak doğru
beslenerek aşabiliriz. Önce hücre zarlarını beraberinde bağırsak zarımızı
onarmamız önemli. Antienflamatuar bir diyetin içerisinde yüksek antioksidan
içeriğine sahip yiyecekler bulunmalıdır. Zeytinyağı , soğuk sıkım çörekotu
yağı, hindistancevizi yağı gibi sağlıklı yağlar, mevsiminde taze sebze ve
meyveler, kemik suyu, yüksek sülfür içeren besinler, omega 3 bakımından zengin
yiyecekler tüketilmeli. Zerdeçal, ısırgan tohumu, keten tohumu, kekik, dereotu,
maydanoz, fesleğen, roka, tere,nane, soğan, kırmızıbiber, zencefil, kimyon,
tarçın gibi otlar ve baharatlar kullanmak günlük rutine dahil edilmeli.Şeker,
un, süt, süt ürünleri (evet yoğurt) ve dahi baklagiller(evet lektin içerir),
trans yağlar (Ayçiçek, mısır, soya..), gıda katkıları romatoid artritli hastaların
uzak durması gerekenler.
AKTİF
BİR YAŞAM
Egzersiz, eklemleri sağlamlaştırıp kasları
güçlendirir. İyi seçilmiş bir egzersiz programı eklem hareketinin ve
esnekliğinin iyileşmesine yardımcıdır. Darbeli egzersizlerden kaçınılmalı.
Yürüyüş, bisiklet sürme, yoga, dans, suda aerobik, Tai chi, pilates gibi
egzersizler ve gevşeme esneme teknikleriyle tutukluklar minimuma indirilir. Fiziksel
aktivite ve dinlenme birbiriyle dengeli ilerlemeli. Düzenli egzersiz yapmak
gelişebilecek kardiyovasküler problemleri de önler.
UYKU
Sabah gerçek ışıkla erken uyanmak, gece en geç 11 de karanlıkta uyumak
önemlidir.
D
VİTAMİNİ (ve K2)
Romatoid artrit hastalarında düşük D vitamini
düzeylerinin hastalık alevlenmesi ile ilişkili olabilmesi nedeni ile D vitamini
düzeyine göre destek almaları, beslenmelerine dikkat etmeleri ve günde 20-30
dakika güneşlenmeleri yararlıdır. D vitamini kemik ve eklem sağlığı, duygu
durumu ve bağışıklık sistemi üzerinde etkileri olan bir vitamindir. Bunun
haricinde enflamasyonu azaltmada da etkilidir ve hastalıklara karşı
koruyucudur.Kan D vitamini düzeylerini 80-100 ng/dL seviyesinde tutmak
faydalıdır.
OMEGA
3
Omega 3 yağ asitleri anti-inflamatuar özellikleri
ile romatoid artrite bağlı eklem ağrılarında faydalıdır.İltihap giderici etkiyi
elde edebilmek için günde en az 2500-3000 mg kaliteli balık yağı (DEHA+EPA)
alınmalıdır. Aksi halde tedavi etkili olmuyor. Balık yağı takviyesi RA
hastalarında kardiyovasküler hastalık riskini de azaltmaktadır. Keten tohumu
yağında bulunan alfa linolenik asidin (ALA) antienflamatuvar etki
gösterebilmesi için enzimatik olarak EPA ve DHA ya dönüşmesi gerekir.
ÇİNKO
ve SELENYUM
Yapılan çalışmalarda RA lı hastalarda serum
çinko ve selenyum seviyeleri düşük bulunurken, bakır seviyesi yüksek bulunmuştur.
Bu değişiklikler sitokinler tarafından organizmada uyarılan otoimmün sürecin
bir parçası olabilir. Çinko ve selenyum eksikliği bağışıklık sisteminin çalışmasının
bozulmasına ve iltihabi süreci başlatan hastalıklara neden olarak romatoid
artrit seyrine etki edebilir. Bu iki mineralin serum düzeyleri ölçülerek
yeterli miktarda takviyesi yapılmalıdır.
PROBİYOTİK
Yapılan son çalışmalarda RA tanısı almış
kişilerin bağırsak florasında Bifidobacter ve Bacteriodes türlerinin çok
azalmış ve Lactobasillerin ise belirgin olarak artmış olduğu saptanmıştır. Floradaki
bu dengesizlik immün sistemde dengesizliğe neden olmakta ve romatoid artrit
gelişmektedir. Probiotik kullanımı, antienflamatuvar takviyeler, diyet ve stres
kontrolü ile romatoid artrit semptomlarında gerileme görülmüştür.
BOSWELLIA
(AKGÜNLÜK)
Vücuttaki iltihaplanmayı tetikleyen ve
serbest radikal oluşumuna yol açan lökotrien gibi maddelerin sentezini
engeller. Güçlü bir antienflamatuar (iltihap önleyici) olduğu için etkili bir
ağrı kesici olabilir ve iltihaba bağlı kıkırdak kayıplarını önleyebilir. Artrit belirtilerini azaltmanın yanı sıra kalp
hastalıklarına karşı korunmaya da yardımcı olur.Çeşitli formüller içerisinde
curcumin, ashwagandha gibi anti enflamatuar olan diğer ayurvedik bitkilerle
birleştirilmiştir.
BROMELAİN
Ananasta bulunan enzimdir. Enflamasyonu
baskılayan proteolitik enzimlerden bromelain, papain, tripsin ve kimotripsin
enzinderi RA hastalarında eklem hasarı gelişmesini önlemeye yardımcı
olmaktadır.
ZERDEÇAL
(CURCUMİN)
Antienflamatuvar ve antioksidan etkilidir.
Akut enflamasyon modellerinde fenilbutazon ve kortizon kadar etkili
bulunmuştur. Günde 1.200 mg kurkumin ve 300 mfg fenilbutazon verilen RA
hastalarında sabah gerginlikleri, yürüme zamanı ve eklemlerdeki şişmede önemli
düzelmeler olmuştur. Fenilbutazonun ciddi yan etkileri bulunmasına rağmen
kurkumin ile herhangi bir yan etkiye rastlanmamıştır. Günde 3 kez 400 mg
kurkuminin yemek aralarında alınması önerilir. Karabiber ekstraktı ile emilimi
artırılır.
GLUKOZAMİN
VE KONDROİTİN SÜLFAT
Glukozamin, birbirine bağlanmış şekerlerin ve
proteinlerin zincirlerinden yapılmış eklemlerin kıkırdağında bulunan bir
bileşiktir. Eklem, kemik ve kas ağrısını en aza indirirerek rahat hareket
etmenizi sağlayan, vücudun doğal şok emici ve eklemler arası kayganlığı
sağlayan bileşen olarak işlev görmektedir. Glukozamin, güçlü doğal
anti-inflamatuar ve anti-agingözelliklere sahiptir. Eklem iltihabı için en iyi
doğal takviyelerden biridir. Bunun yanında sindirimi artırır ve inflamatuar
bağırsak bozukluklarını hafifletir.
ZENCEFİL
Antioksidan ve antienflamatuvar etkilidir.
Bir çalışmada 1 hafta boyunca hastaların bazılarına 50 gram pişirilmiş
zencefil, bazılarına 5 gram taze zencefil ve bir kısmına da 0.1-1 gram dozlarda
toz zencefil verilmiştir. Tüm uygulamalarda farklı dozajlar ve hazırlanış
şekilleri olmasına rağmen hastaların eklem hareketlerinde düzelme, ağrı ile
şişmede ise azalma saptanmıştır. Günde 8-10 gram kuru zencefil veya %20
gingerol ve shogaol içeren ekstresinden günde 3 kez 100-200 mg alınması
önerilir. Bir başka kaynakta ise günde 2-4 gram toz zencefil ya da 20 gram taze
zencefil tüketilmesi önerilmektedir.
KEDİ
OTU KÖKÜ
RA hastalarında uyku bozuklukları da
görülmektedir. Kedi otu kökü sedatif ve anksbrolitil etkindir. Uyku düzeni ve
kalitesini artırmak için günde 1.5-3 gram kedi otu kökü alınması veya
ekstresini içeren preparatların alınması önerilir. Çayının hazırlanmasında 3-5
gram kök 1 50 ml kaynar su içinde 10 dakika demlenir ve süzülür. Gün içinde 1-2
kez birer çay fincanı ve yatmadan önce ve bir çay fincanı içilir.
NAR
SUYU
Artrit şikayetlerinin hafifletilmesi amacıyla
nar suyu içilmesi de önerilmektedir.
CATS
CLAW (UNCARİA TOMENTOSA)
Sülfosalazin veya hidroksildorokin tedavisine
rağmen aktif yakınmaları olan romatoid artritli hastalarda yüksek derecede
saflaştırılmış pentasiklik alkoloid ekstraktının verilmesi ile plaseboya göre
eklem yakınmalarında belirgin azalma (%53 hastada) sağlanmıştır.
OZON
TERAPİ
Ozon
terapi bağışıklık sistemini düzenleyen bir tedavidir. Bağışıklık sistemini
dengelediği için romatizmadaki aşırı bağışıklık sistemi reaksiyonunu normale
getirmeye yardımcı olur. Ozon tedavisinin başka bir özelliği de tüm vücuttaki
kan dolaşımını, dolayısıyla da oksijen seviyesini yükseltmesidir. Böylece
romatizmanın eklemlerde yol açtığı hasarı da tamir eder.
Ozon tedavisinin bir başka yararı romatizmal hastalıklarda sıklıkla
görülen duygu-durum bozuklukları, yılgınlık, depresyon, müzmin yorgunluk gibi
şikâyetlere karşı ortaya çıkar. Pek çok romatizmal ilacın güçlü yan
etkileri vardır. Bu yan etkilerden dolayı çoğunlukla böbrek ve karaciğerde
etkilenme olur. Uzun süreli ve çok sayıda ilaç kullanan hastalarda ortaya çıkan
böbrek ve karaciğer hasarına karşı ozon tedavisi koruyucu etkiler gösterir.
🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁 🍁
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Kuralları:
-Lütfen reklam ve tanıtım içeren yorumlar yapmayınız.
-Küfür ve hakaret içeren yorumlar yapmayınız.
-Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.