ENFLAMASYON / INFLAMATION

Kronik hastalığı olan herkesin öğrenmesi ve iyi anlaması gereken bir kavram: ENFLAMASYON. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi Dr. Eric Berg videolarını severim. Gereksiz uzun değil ve sonuç odaklı. Eğitim konusunda çok başarılı. Bu konuyu sade bir şekilde anlattığı iki videoyı harmanlayarak yaptığım çeviriye bu gönderimde yer vereceğim. Faydalı olmasını dilerim.

What's Really at the Core of Your Inflammation / Vücudunuzdaki İnflamasyonun Temel Nedeni Nedir?

1- ) Kortizol bir adrenal hormondur. Çok güçlü bir anti-enflamatuardır. Enflamasyonunuz olduğunda ya da acınız veya herhangi bir otoimmün enflamasyon durumu varsa ilk verilen medikal ilaç kortizon iğneleri, kortizon kremleri, prednizondur. Çünkü kortizon en yaygın anti-enflamatuardır. Adrenal stresiniz olduğu zaman ya da kortizol miktarınız azaldığında her çeşit enflamasyon geliştirmeye başlarsınız. Kortizol çalışmıyorsa otoimmün bir durum da geliştirebilirsiniz. Yani vücudunuzdaki enflamasyon adrenal problemler ile yakından ilişkilidir. Diğer bir konu ise eğer yüksek kortizol seviyeleriniz var ise , büyük ve ağır stres, kortizol için bulunan reseptör bloke olabilir ya da bozulabilir ya da dirençli hale gelir. Böylece KORTİZOL DİRENCİ ortaya çıkar. Artık yüksek kortizol seviyeleriniz vardır ama hücre bloke ettiği için hücre içine giremez ve kortizol miktarı yetersiz olur. Yani kronik enflamasyon demek vücudun hücre içinde düşük kortizol düzeyleri var iken vücudun diğer kısımlarında yüksek kortizol düzeyleri demektir.Örneğin artrit problemi olan hastaları test ettiğinizde yüksek veya normal kortizol seviyeleri olduğu görülmektedir.

Kortizol direncine sebep olan faktörlerin başında kronik stres gelir. Bunu detaylandırmak gerekirse örneğin uzun süreli yalnızlık, sevilen birinin kaybı veya kaybetme tehlikesi korkusu, ameliyatlar, travmalar, mental stres, yetersiz uyku..Yani kortizolün kontrolünü kaybederseniz immün sistemin kontrolü de kaybolur.Virüslere, bakterilere daha açık ve uygun hale gelirsiniz.Otoimmün hastalıklara davetiye çıkarırsınız.

2-) Benzer durum insülin için de geçerlidir. İnsülin de ister inanın ister inanmayın bir anti-enflamatuar hormondur. Fakat beslenmenin yanlış olmasına bağlı olarak yani  fazla şeker tüketme ve sık yemek yeme gibi durumlarda insülin seviyeleri  yükseldiğinde  kişi İNSÜLİN DİRENCİ geliştirir. Dolayısıyla hücre kendini yüksek insülinden korumak için direnç göstermeye başlar ve insülin hücre içerisine giremez. Hücre içerisinde insülin seviyesi düşer. İnflamasyonun nereden geldiğinin yanıtı bu yetersiz insülindir. İnsülin kan şekerini azaltan yegane hormondur başka hiçbir hormon bunu yapmaz. Pek çok insan yüksek kan şeker seviyelerine sahiptir ve enflamasyonu vardır. İnsülin direnci ve yüksek kan şekeri el ele ilerler. Glikoz kendi başına çok enflamatuardır. Bu nedenle şeker tükettikçe enflamasyonun gelişir. Ayrıca vücudunuzdaki fazla yağlar insülin direncini tetikleyen kimi maddeler üretir ve enflamasyona sebep olur. O nedenle eğer enflamasyonunuz varsa, acınız ağrınız varsa, tutukluğunuz varsa ve fazla karbonhidrat tüketiyorsanız, sık besleniyorsanız bu bir problemdir. Enflamasyon gelişmesini tetikler.

3-) Kronik enflamasyonun sebeplerinden bir diğeri de KRONİK ENFEKSİYON dur. Bunun sebebi fazla antibiyotik kullanımı, bağırsak flora dengesizliği, vücutta artan bakteri yükü, viral, maya yükü gibi etkenlerdir.Sentetik antibiyotik kullandıkça mikrobiyam daha fazla zarar görecektir.

🍂🍂🍂🍂🍂🍂🍃🍂🍂🍂🍂🍂🍃🍂🍂🍂🍂🍂🍃🍂🍂🍂🍂🍂🍂

Yekta Kopan / Kediler Güzel Uyanır (s.33) 
Aşk dolu bir pazar dilerim; sevgiler 📖