Sağlığını Korumayı Öğren: SİĞİL VE UÇUK TEDAVİSİNDE ÇAY AĞACI YAĞININ FAYDALARI

25 Mart 2019 Pazartesi

SİĞİL VE UÇUK TEDAVİSİNDE ÇAY AĞACI YAĞININ FAYDALARI


Çok severek takip ettiğim bir youtube kanalı var. Dr Michael Greger in kanalı: NutritionFacts.org. Bu kanalda 5-10 dakikalık kısa videolarda beslenme ve sağlık konusunda bilimsel makalelerden ve gerçekliği kanıtlanmış bilgilerden derlenerek hazırlanmış sunumlar mevcut. İnternette bilgi kirliliği o kadar fazla ki bir takım duyumlardan değil de gerçek anlamda kanıt temelli bilimsel çalışmalardan derlenip sunulan bilgiler keyif veriyor. Bu kanaldaki bir videoya takıldığımda açıklamalara kadar inceliyorum oradan oraya tıklaya tıklaya kendimi bambaşka yerlerde buluveriyorum. Aynısı size de oluyor mu?

Bugünkü gönderimde uçuk ve siğil tedavisinde çay ağacı yağının faydaları başlıklı videosunu paylaşacağım. İngilizce bilmeyenler için Türkçe çevirisini yaparak yazacağım. Bu videoda bir de Türk bilim adamlarının yaptığı bir çalışmaya atıfta bulunmuş ki görünce şaşıracaksınız. 👇


 🌵💜🌵💜🌵💜🌵

Siğil ve Uçuk İçin Çay Ağacı Yağının Faydaları



Esansiyel yağların sadece anti bakteriyel ve anti fungal aktiviteler göstermediği, aynı zamanda antiviral aktivite gösterdiği de bildirilmiştir.  Bilim bu konuda ne diyor? Uçuğa yol açan uçuk virüsü HSV-1'e karşı uçucu yağların kullanılması nasıl olurdu? Asiklovir adı verilen ve uçuğun iyileşmesine yardımcı olan bir ilaç var. Ancak artık ilaca dirençli suşlar gelişti ve bu nedenle bilim adamları bu konuda başka alternatifler arıyorlar. Bundna yola çıkarak sadece % 1 konsantrasyondaki çeşitli esansiyel yağların virüsün replikasyonunu tamamen baskıladığını buldular. Çay ağacı yağı, nane ve listedeki diğerleri. 


Ama bu bir petri kabında bulunmuş olan sonuçlardı. Peki ya insanlarda durum nasıldı? Tekrarlayan uçuklar  popülasyonun % 20-40'ını etkiler. Çay ağacı yağı in vitro olarak çalışıldı, bu nedenle topikal olarak uygulanan çay ağacı yağının tekrarlayan uçukların tedavisinde etkinliğini değerlendirmek için randomize, plasebo kontrollü bir çalışma yaptılar. Günde 5 kez  % 6 lık çay ağacı yağı jeline karşı  plasebo jeli kullanıldı ve bu deneye göre ortalama iyileşme süresi birkaç gün daha kısa olmuş gibi görünüyordu ve virüs biraz daha erken silindi. Fakat gruplar arasındaki farkların hiçbiri istatistiksel olarak anlamlı değildi, yani küçük fark, sadece şanstan kaynaklanıyor da olabilirdi. Örneklem büyüklüğünü suçladılar, ama belki çay ağacı yağı yeterince işe yaramadı. Limonotu (lemongrass) yağının teste alınması ilginç olurdu, çünkü viral aktiviteyi 10 kat daha düşük bir dozda, % 0,1 konsantrasyonunda bile silme işleminde hala etkili olan tek yağ oydu, ancak şimdiye kadar böyle bir çalışma yapılmış gibi görünmüyor .

Peki ya siğiller? Siğiller de virüslerden kaynaklanır. İrlandalı araştırmacılar, çay ağacı yağı ile pediatrik bir hastada el siğillerinin topikal olarak başarılı bir şekilde tedavi edildiğini bildirdi. Parmaklarından birinin ucunda altı siğili olan yedi yaşındaki bir kız çocuğunun parmağının durumu, yazı ve piyano derslerine engel olacak ve parmağının görünümünü bozacak kadar ağırlaştı. Asitle boyadığın standart kostik tedavisi gördü, ama siğiller adeta öç alacak şekilde geri geldi. Bu yüzden doktorlar siğillerin ne lanet bir şey olduğunu anladılar ve düz çay ağacı yağı sürmeyi önerdiler ve 5 gün sonra tüm siğillerin büyüklüğü azaldı ve bir hafta sonra hepsi gitti ve geri sonra gelmediler. Gerçekten ağrılı olabilen geleneksel siğil tedavilerine kıyasla fena değil. Bu durumda çay ağacı yağı, çevreleyen dokuya zarar verebilecek standart asit muamelelerinin aksine, sadece siğilleri etkileyerek hiçbir yan etkisi olmadan işe yaradı. Bunun ardından, randomize, kontrollü çalışmalar için acil çağrı yaptılar, ama bunu kim finanse edecek ki? Doz başına bir kaç kuruş gibi rakamlar söz konusu.

Fakat özellikle siğil tedavileri için randomize denemeler görmek istememizin nedeni, siğillerin genellikle bir veya iki yıl içerisinde herhangi bir tedavi olmadan kaybolma eğiliminde olmalarıdır. Bu nedenle antik dönemden beri siğillerin çeşitli büyülü süreçlerle giderilebileceğine inanılıyor. Bir büyücü şarlatan doktora para ödüyorsun, senin siğillerin kendiliğinden kayboluyor ve büyücü doktorlar parayı alıyorlar. Şaşırtıcı bir şekilde, siğillerin üzerine "büyünün etkisi" teste tabi tutuldu ve siğiller üzerinde hiçbir etkisi olmadığı görüldü. Bu çalışmaları nasıl olup da yaptıkları ilginç. Siğillerin dua ile yok edilip edilemeyeceği konusundaki bu çalışma gibi. Duayı plasebo gibi kullandılar, bu yüzden insanlar kendi siğillerini tedavi etme ihtimalini göz ardı etme olasılığını dışlamak için dua edilen grupta olup olmadıklarını bilmiyorlardı. Bu da teste tabi tutuldu. Herhangi bir plasebo etkisini en üst düzeye çıkarmak için değnek siğile temas ettiğinde karıncalanacak şekilde bir devreye gizlice bağlı olan bir  "sihirli değnek" kullandılar. Hastalar ise çoğunlukla "basit Zenciler" di diye belirtmişler 60'lı bilim adamları. Yine de, iddia edilen “sihre olan derin inanca” rağmen, muamele edilmeyen grupta sihirli değnekle yapılan müdahaleye kıyasla kendiliğinden kaybolan daha fazla siğil vardı. 

Bunun gibi çalışmaların sadece gerçekleştirilmesine değil, aynı zamanda nezih dergilerde yayınlanmış olmasına da şaşırdım. Açıkça yayın, dergi editörleri arasında önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi, ancak açık fikirli olmak istediklerini söylediler, ama beyinlerini düşmesine gerektirecek kadar da açık olmamalıydılar.

Videoda bahsedilen makaleler

                   🌵💜🌵💜🌵💜🌵

Sağlıklı ve mutlu kalın. Sevgiler💐

1 yorum:

Yorum Kuralları:
-Lütfen reklam ve tanıtım içeren yorumlar yapmayınız.
-Küfür ve hakaret içeren yorumlar yapmayınız.
-Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.