Sağlığını Korumayı Öğren: RUJLARDAKİ TEHLİKE KURŞUN !

26 Mart 2019 Salı

RUJLARDAKİ TEHLİKE KURŞUN !


Başlığa bakıldığında kadınları ilgilendiren bir içerik gibi görünse de aslında mevzu sadece kadınları değil sevdiği kadınları korumak isteyen erkekleri ve balyanaklı kız çocuğu olan babaları da bir hayli ilgilendiriyor.

Cildimize sürdüğümüz neredeyse bütün makyaj malzemeleri kurşun ve cıva, alüminyum gibi benzeri toksik maddeleri içeriyor. Artık her yerde türeyen Gratis, Watsons, Rossmann gibi kozmetik marketlerin raflarının arasından geçmek bile mümkün değil. Kasalarda oluşan kuyruklardan ise hiç bahsetmeyeceğim. Bütün bu kalabalık ekmek peynir gibi kozmetik malzemesi tüketiyor. Şayet bir sefer alışveriş yaptıysanız her indirimde mutlaka mesaj kutunuza indirim mesajları geliyor. Youtube da karşınıza sürekli makyaj videoları çıkıyor ve insanların bu yönde talebi arttıkça da kozmetik sektörü hızla büyüyor.

Ruj ya da parlatıcı ise kadınların en sık kullandığı makyaj malzemesi. Öyle ki kimi kadınlar ruj sürmeden sokağa adımını dahi atmaz. Oysa rujlar içerisinde bir nörotoksin olan KURŞUN mevcut.  Şu an 12-13 yaşlarındaki kız çocukları dahi dudak parlatıcısı ve ruj kullanmaya başlamış durumda. Hele hele annelerinin rujlarıyla oynamaya bayılan kız çocuklarına ise hemen alternatif oyuncaklar bulmak lazım.

Bu gönderide Nutrionfacts.org youtube kanalında yayınlanan Dr. Greger’in rujlar içerisindeki kurşun miktarlarını ve tehlikenin boyutunu gözler önüne serdiği videosunu paylaşacağım ve çevireceğim. Keyifli seyirler/okumalar.👇


                                                   💄💄💄 💋💄💄💄
  

Kurşun Bulaşısı Dikkate Alındığında Rujlar 

Hala Güvenli midir?

"Geçtiğimiz yıllarda kişisel güzelleşme peşinde sürekli koşma sebebiyle kozmetik ürünlerinin kullanımı endişe verici oranda  bariz artmıştır. Kozmetik ürünler hastalıkla ilgili olabilecek maddeleri içermediği sürece bu durumla ilgili yanlış bir durum yok. Örneğin KURŞUN gibi zehirli ağır metaller gibi maddeler. Kurşun göz farından cilt kremine, fondötene, allığa kadar çok çeşitli kozmetik üründe bulunmuştur. Kınadan  önceki videolarda bahsetmiştim ...ancak verilere bakıldığında, önemli bir uyarının farkına varılabilir  -  rujlarda kurşun bulunması - çünkü aslında yanlışlıkla bir parça  ruju yutmuş oluyorsunuz.

Bir kadının ömrü boyunca  3 lb (=1.360 gram) ruj yutmuş olabileceği tahmin ediliyor. Bunun haricinde rujlar hamile kadınlar ya da doğurganlık çağına gelmiş kadınlar tarafından da kullanılabilir. Hah, tüh. Evet kurşun oldukça toksiktir,  zehirlidir ama rujda ne kadar kurşun olabilir ki? Eminim ki, çok minik bir kurşun kaynağıdır. Buna rağmen, bir kişi zamanla kurşunun vücutta biriktiği ve böylece kurşun içeren ruj kullanımının tekrar etmesinin ciddi miktarda kurşun maruziyetine yol açabileceği gerçeğini hesaba katmalıdır. Ama, bunu test edene kadar kesin olarak bilemezsiniz. 32 ruj ve dudak parlatıcısı test edildi, ve ürünlerin dörtte üçünde kurşun tespit edildi. Ama onlarda ne kadar kurşun buldular? Hemen hemen yarısı Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi’nin (FDA) şekerleme için belirlediği, tavsiye edilen maksimum seviyeyi aştı. Evet, fakat hadi devam edelim. Bu sınır, çocukların her gün yiyebilecekleri bir şey için belirlenmiştir. Çocuklar her gün tüplerce ruj yiyecek değil ya.  Öyle olsa bile, genellikle güvenli bir kurşun (Pb) alım seviyesi olmadığı kabul edilmiştir ve  ideal olarak maruz kalma (bulaşma) düzeylerini sıfıra indirmemiz gerekmektedir. Bakın bir tüketici grubunun işaret ettiği gibi, bu çalışmadaki rujların dörtte biri kurşunsuzdu, yani böyle kurşunsuz rujların yapılabileceğini biliyoruz.  Yani, belki de Avrupa’da çoktan yapıldığı gibi, ABD’de de  kadınların sağlığını korumak için biz de kozmetik ürünlerindeki zehirli yani toksik metaller ile ilgili kanunları daha iyi düzenlemeliyiz. Gayet mantıklı. Diğer taraftan milyon dolarlık ruj endüstrisi mutlu değildi. Riskleri önemsiz gibi göstermeye çalışmış olan bir makalede, bir zamanlar gerçek hayattaki Erin Brockovich vakasında kötü adamı oynamış kiralık bilim adamları firması, rujlar “kurşun içerebilir olsa da  kurşun yoğunluklarının çok düşük olduğu ve rujların yetişkinler ya da çocuklar için herhangi bir sağlık riski arz etmesinin beklenmediği” sonucuna varmıştır. Yine aynı makalede çocukların kanındaki kurşun düzeyleri, rujla maruz kalmalarından çok arka plandaki kurşuna maruz kalmalarından (havada/tozda/suda/yiyecekte) etkilenir demektedir. Tamam, ama bu sadece çevremiz çok kirlenmiş olduğu için kurşun sorununa ekleme yapmamız gerektiği anlamına gelmez. Aslında, etrafta zaten çok fazla kurşun olduğu için ekstra maruz kalmaları azaltmak için belki de çok daha fazla sebep var. Ancak kan kurşun seviyesini en katı sınırlara yükseltmek için günde 30 kez ruj uygulamasının gerekeceğini hesaplamışlar ve kanındaki kurşun seviyesini daha endişe verici düzeylere getirmek için günde 695 kere ruj sürmesi gerekeceğini hesaplamışlar. Ah, ama bu hesap rujda sadece milyonda 1 (1ppm) ya da en uç noktada milyonda 2 ya da 3 (2-3 ppm) kadar kurşun olacağı varsayımına dayanıyordu. Ancak 2016 yılı itibariyle, yaklaşık 10 kat daha fazla ruj test edilmiş ve % 10 u milyonda 1.000 in (1.000 ppm) üzerinde, beşte biri FDA nın ve hatta Çin in kozmetiklerdeki kurşun emniyet sınırını aşarak milyonda 10.000 e kadar uzanarak ortalamaları neredeyse milyonda 500 (500ppm) olarak bulunmuştur. Dudak parlatıcılar rujlardan da beterdi, turuncu ve pembede, kahverengi, kırmızı ya da mordan daha fazla kurşun vardı ve kurşun bulaşmış olanların çoğu beş doların altındakiler yani daha ucuz olanlardı. Ama bir saniye bekleyin, 10.185 miligram mı? Bu kilogram başına 10 gram demek olup rujun % 1 inin saf kurşun olduğu anlamına da gelir. Bu, tek bir uygulamanın yetişkin bir kadını, belki de tolere edilebilen günlük alım miktarının 12 katına maruz bırakabileceği anlamına gelir. Ve eğer kadın çocuk sahibi olmak isterse, kurşun kemiklerinizde biriktiği için o zaman bu dikkate değer bir sorun teşkil eder. Bu kurşun hamilelik sırasında kan dolaşımına salınabilir oradan da plesantanın içine geçiverir ya da anne sütüne geçebilir.


İyi haber şu ki FDA rujdaki maksimum izin verilebilir kurşun düzeylerini 20 den 10 a indirmeyi planlıyormuş. Bu Kanada’nın 10 yıl önce başardığı bir şey. Ama aslında yaptırım olmadan bu limitin de bir önemi yok. Yasal sınırı 20 ppm den 10ppm e çekmek sadece dudak ürünlerinin %23 ü yerine %27 sinin yasal seviyeleri aşıyor olacağı anlamına gelir. Şu anda sınır 20 ppm ama eğer mağaza raflarında hala böyle ürünler olabiliyorsa ne önemi var."
 💄💄💄 💋💄💄💄

5 dakika 20 saniyede durumu çok güzel özetlemiş Dr. Greger. Bakımlı olmaktan ve bir miktar makyaj yapmaktan vazgeçmek istemiyorsanız kendinize doğal ürünlerden oluşan cildinizle barışık bir makyaj çantası oluşturabilirsiniz. Bu konuda yol gösterebilecek pek çok youtube videosu var. Ya da organik ürünler mevcut.

Ayrıca https://www.ewg.org/skindeep/  adresinden makyaj malzemelerinizin içeriğini ve tehlike seviyesini sorgulayabilirsiniz. İster marka ister içerik girerek sorgulama yapabiliyorsunuz . 

Bir de cep telefonunda kullanabileceğiniz Scan Ingredients gibi app ler mevcut.

Dr. Greger saunanın kurşun ve cıva detoksundaki olumlu etkisinden de şu videoda bahsetmiş 👉 https://www.youtube.com/watch?v=ypkjUy_jghQ

Makyaj yaparken kullandığınız malzemeleri özellikle de kalıcı rujları kullanıp kullanmamayı bir kez daha düşünmenizi öneririm. Sevgiler 💕

Videoda bahsi geçen yayınlar:





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum Kuralları:
-Lütfen reklam ve tanıtım içeren yorumlar yapmayınız.
-Küfür ve hakaret içeren yorumlar yapmayınız.
-Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.