İnflamasyonun 20 KÖK nedeni
- Hiperglisemi (Yüksek kan şekeri)
- Hiperinsülinemi (Yüksek kan insülini)
- Oksidatif stres
- Kronik gizli enfeksiyonlar (ebv, herpes, lyme, mikotoksinler,parazitler,mantarlar)
- Çevresel toksin maruziyeti
- Uyku eksikliği
- Sirkadiyen ritim bozuklukları
- Alkol tüketimi
- İnflamatuar beslenme (gıda hassasiyetleri/katkı maddeleri)
- Bağırsak disbiyozisi
- Bağırsak zarının artmış geçirgenliği (sızdıran bağırsak)
- Kronik stres
- Obezite
- Metilasyon anormallikleri(mthfr/homosistein)
- Periodontit (diş eti hastalığı)
- Sosyal izolasyon
- Endotoksemi (Kanda endotoksin bulunması)
- Yüksek omega 6 yağ asidi seviyeleri
- Mikrobesin dengesizlikleri (düşük vitamin d/yüksek demir gibi)
- Aşırı yoğunlukta ve sıklıkta egzersiz
Kronik inflamasyon tüm
hastalık patogenezinin merkezinde yer alır ve bağışıklık sisteminin vücutta bir
şeyin yanlış gittiğini göstermesinin bir yoludur.Türkçeye “yangı” olarak
çevrilmiş olan bu kavram bedende tehdit oluşturabilecek bir sürecin ortadan
kaldırılması ya da bir onarım sırasında gerçekleşen, bağışıklık sistem
yanıtıdır.
Bu yönüyle beden için
olmazsa olmaz hayati bir önem teşkil eder. Aksi taktirde basit bir mikrobik
hastalıktan, kesiden hayatımızı kaybedebilirdik.
.
İnflamasyon iki tarafı keskin bir bıçaktır. Çünkü çok fazla olmasını istemeyiz ama az olmaması da gerekir. Akut yani kısa vadede ateş,
şişlik, ağrı, kızarıklık vb şekilde görünür olan ve beden için çok önemli olan
bu yanıt, uzun süreli hale gelip kronikleştiğinde kalıcı kronik hastalıklara
yol açmaktadır.
Günümüz toplumunda, vücudun
NEDEN tepki verdiği konusunu ele almak yerine, steroidler ve NSAID'lerle bu
“SOS” cevabını bastırmak normal hale gelmiştir. Kronik ve otoimmün kaynaklı
hastalığın çoğu aşırı tetikte inflamatuar bir yanıttan kaynaklansa da, zayıf
düşmüş bir bağışıklık sisteminden düşük yoğunluklu sessiz inflamasyon meydana gelebilir ve bizi
enfeksiyonlara, bazı kanserlere ve zayıf yara iyileşmesine maruz bırakır.
Bu nedenle, piyasada
kurkumin, zencefil ve boswellia gibi bir dizi doğal anti-enflamatuar ilaç olsa
da, iltihabı tedavi etmeye yardımcı olmakla beraber, neden iltihaplanma olduğu konusunda altta yatan
"kök nedenine" hitap etmemektedir. İnflamasyon bir “hastalık”
değildir.
Vücut, normal sağlıkla
uyumlu bir durumu korumak için sürekli olarak çalışmaktadır. İnflamasyon
adaptif bir yanıttır ve normal biyokimyasal fonksiyondaki bozukluklardan
kaynaklanır.
Yukarıda belirtilen kronik
rahatsız edici faktörler mevcut olduğunda, vücut zaman içinde vücudun
dejenerasyonuna ve hastalık teşhisine yol açabilecek sabit bir reaktivite
durumundan (ateş, iltihap vb.) geçer. Ve bu rahatsız edici faktörler ortadan
kalkıncaya kadar, vücut asla tam olarak iyileşmeyecektir.
Eklem ağrınız üzerine
düşünün. Aşırı egzersizden mi? Bağışıklık sisteminizi tetikleyen yediğiniz
yiyecekler mi? Bir enfeksiyon mu? 😫 Endometriozis ağrınızı
düşünün. Bu ciddi bir iltihap. Yine, bazı gıdalarla daha da kötüleşebilir,
bağırsak enfeksiyonları ile kötüleşebilir, stres ve hormon dengesizliği ile
kötüleşebilir ... vb. 😩Şişkin karnınızı düşünün. Bu
yiyeceklerden mi? Alkol? Stres? Diş eti hastalığı? Candida?
Yüksek kortizolünüzü
düşünün! Belki de stres?
Gizli enfeksiyonlarla mı
mücadele ediyorsunuz? İnsülin ve glikoz problemleri? Obezite (yağ dokusu çok
fazla iltihap yapar) veya uyku fonksiyon bozukluğu mu?
.
Yüzünde hissettiğin şişlik
neden oldu, göz altı balonları? Aynı potansiyel nedenler.
Yani, iltihap hakkında
konuşuyoruz ve onu gördüğümüzde ya da hissettiğimizde tanıyoruz ama NEDEN'e
ulaşmak zorundayız!
Bu yukarıdaki listeyi
inflamatuar tetikleyicilerinizin kaynağını anlamak için bir başlangıç noktası olarak kullanın.
Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum Kuralları:
-Lütfen reklam ve tanıtım içeren yorumlar yapmayınız.
-Küfür ve hakaret içeren yorumlar yapmayınız.
-Sadece konu ile ilgili yorumlara cevap verilir.